Tom, ikinci defa ışıklar açıkken yaptığımızda, görmediğin bir şey kalmadı. | Open Subtitles | توم المرة الثانية فعلناها و الانوار مضاءة لم تكن كذلك هناك أى شئ لم تراه ؟ |
Yirmi yıldır görmediğin bir şeyi tahmin etmek bayağı zor oluyor. | Open Subtitles | حسنا ، من الصعب تقدير شيء لم تراه منذ عقدين من الدهر |
Gerçi görmediğin bir şey yok. | Open Subtitles | بالرغم من انه ليس كثيراً ما لم تراه |
Hiç görmediğin bir şeye inanacak kadar aptalsın. | Open Subtitles | انتِ حمقاء لانكِ ذاهبة الى شيئ لم تريه من قبل |
Çünkü hiç görmediğin bir adamla... bir ilişki kuramazsın. | Open Subtitles | نعم، أنه لا يمكن إقامة علاقة مع رجل لم تريه من قبل |
Daha önce görmediğin bir şey göstermek istedi. | Open Subtitles | أراد أن يريك شيئاً لم تراه من قبل. |
Sana daha önce görmediğin bir şey göstermek istedim. | Open Subtitles | إذا كنت سوف أريك شيئاً لم تراه من قبل، |
Daha önce görmediğin bir şey değil ya. | Open Subtitles | -لا أبدي ما لم تراه قبلًا . |
Söz veriyorum, daha önce hiç görmediğin bir şey olacak. Ve sonra evine sağ salim döneceksin. | Open Subtitles | أعدكِ بأنه سيكون شيئاً لم تريه من قبل و بعد ذلك ستعودين إلى منزلك بأمان |
Sana asla görmediğin bir şeyi göstereceğim. | Open Subtitles | سأريكِ شيئاً لم تريه من قبل |
- Daha önce hiç görmediğin bir şekilde. - Bir dakika. | Open Subtitles | ما لم تريه من قبل |