Ama seni böyle görmek beni üzüyor. | Open Subtitles | ولكنه يؤلمني أن أراك هكذا و يجب أن تفكر في المستقبل |
Yeteneğini bu saçma sapan korku filmi resimleriyle harcadığını görmek beni üzer. | Open Subtitles | أكره أن أراك تهدرها في رسومات وحوش أفلام المراهقين. |
Aynı hataları yaptığını görmek beni ne kadar üzüyor, haberin var mı? | Open Subtitles | ألديك أيّ فكرة كم يجرحني أن أراك تقترفين ذات الخطأ ثانيةً؟ |
Her nedense, ağlayan bir kız görmek beni üzer. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا اشعر بالحزن الشديد حين أرى فتاة تبكي |
Her nedense, ağlayan bir kız görmek beni üzer. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا اشعر بالحزن الشديد حين أرى فتاة تبكي |
Senin böyle acı çektiğini görmek beni öldürüyor. Şu an bir asker olabilirsin ama benim gözümde hâla küçücük bir çocuksun. | Open Subtitles | يقتلني أن أراكَ تعاني، أعلم أنّكَ جنديّ الآن، ولكنّكَ لا تزال طفلي الصّغير. |
Benim başıma gelenleri, senin de yaşadığını görmek beni üzüyor. | Open Subtitles | يرعبني أن أراك تنحدر في طريق سلكته من قبل. هل أنا أنحدر في الطريق؟ |
Birkaç Yuan yüzünden şampiyonayı kazanma hakkını kaybettiğinizi görmek beni üzer. | Open Subtitles | الان. أنا أكره أن أراك تخسر فرصتك في الفوز بالبطولة |
Senin, hayatını böyle harcadığını görmek beni çok üzüyor. | Open Subtitles | يؤلمني أن أراك مستمرة في العيش هكذا |
seni böyle görmek beni üzüyor, Jasmine. | Open Subtitles | يؤلمني أن أراك تنخفضين ."إلى هذا المستوى، "ياسمين |
Senin heyecanlandığını görmek beni de heyecanlandırıyor . | Open Subtitles | ويسرني أن أراك صرت متحمس بالإثارة. |
Bunu yaptığını görmek beni çok sevindiriyor. | Open Subtitles | و إنه لمن المحبب جداً أن أراك تقوم بذلك |
Senin de bir erkeğe dönüştüğünü görmek beni mutlu ediyor. | Open Subtitles | إنه يشرح صدري أن أراك واحدًا منهم |
Sanırım seni ibadet ederken görmek beni hep şaşrıtacak. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأتفاجأ دائما أن أراك تصلّي |
Seni bu durumda görmek beni çok üzüyor. | Open Subtitles | أكره أن أراك في هذا الموقف |
Seni böyle görmek beni öldürüyor. | Open Subtitles | إنه يقتلني أن أراك هكذا |
Seni böyle görmek beni çok üzüyor. | Open Subtitles | أكره أن أراك بهذا الشكل |
Korkunun kanına girdiği anı yakışıklı bir suratta görmek beni mest ediyor. | Open Subtitles | أنا أشعر بالنشوة حين أرى علامات الفزع على وجه وسيم. |
Sizin gibi salakları görmek beni deli ediyor. | Open Subtitles | أشعر بالإشمئزار حين أرى وغداً مثلك |
Seni o şekilde görmek beni gerçekten şok etti. | Open Subtitles | كانت صدمة لي أن أراكَ مُعرّضًا لهذا |
Altı, seni böyle görmek beni öldürüyor. | Open Subtitles | (ستّة)، يفجعني أن أراكَ على هذه الحال -هل أخذتَ شيئاً؟ |