ويكيبيديا

    "görsel bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بصري
        
    • بصرية
        
    • وسيط مرئي
        
    Bu beynimizin dilinde tasarlanmış, çizgilerden, noktalardan, harflerden oluşan görsel bir yapı. TED إنه بناء بصري للخطوط و النقاط و الحروف مصمم باستخدام لغة الدماغ
    Çünkü onlar ışığın, gökkuşağının tüm renklerinden oluştuğu gerçeğinin görsel bir yansımasıdır. Open Subtitles لأنها تمثيل بصري لحقيقة ان الضوء مكوّن من جميع الوان قوس قزح
    muhtemelen bir yönü dışında: şimdi şehir merkezinin gerçekten ne kadar tıkalı ve istilaya uğramış olduğuna dair görsel bir sunumum oldu. TED ما عدا من منظور واحد أصبح لدي الآن تمثيل بصري ممتاز عن مدى انسداد و اجتياح قلب المدينة
    Organizasyonlar, çılgın problemlerini işbirliği içinde çizerek ele aldıkça görsel bir devrim gerçekleşiyor. TED ثمة ثورة بصرية تحدث الآن بينما تقوم المزيد من المنظمات بمعالجة مشاكلها المستعصية عن طريق التعاون على رسم المشاكل.
    Virgil, burada görsel bir sözlük oluşturmadan önce çocukken aniden görme yeteneğini kaybettiğin yazıyor. Open Subtitles أرى هنا أنك كنت أعمى منذ طفولتك قبل أن تنشيء لغة بصرية
    çizgi romanın görsel bir araç olduğu ama içinde bütün duyuları bulundurmaya çalıştığı idi. TED أن الرسوم الهزلية وسيط مرئي, لكنه يحاول تقدير جميع الحواس معا ضمنه.
    Bu birleri ve sıfırları bulmaya haftalarımı harcayabilirdim ama bunun gibi görsel bir soyutlamayı anlamam saniyelerimi aldı. TED قد أقضي أسابيع وأنا أبحث عليه بين الآحاد والأصفار، لكن اختيار تجريد بصري كهذا يتطلب مني بضع ثوان فقط.
    Birkaç yıl önce mezarlardan çıkan her bir eşyayı fotoğraflayarak hayatta kalanların kolayca göz atabilecekleri görsel bir arşiv oluşturmaya karar verdim. TED قررت منذ بضع سنوات أن أصور كل شيء مستخرج بهدف خلق أرشيف بصري ليتمكن الناجون من تصفحه بسهولة.
    Bir ışık eğrisinin, görsel bir grafiğe çevrilmiş bir sayı tablosu olduğunu fark ettiğim zaman, bunun üzerinde uzun süre düşündüm. TED فكرت طويلا وبجهد في ذلك، وعندها أدركت فجأة أن منحنى الضوء ماهو إلا جدول أعداد ثم تحويله إلى مبيان بصري.
    Ama bundan önemlisi görsel bir anlatıyı nasıl yaratabileceğini bilmen gerekiyor. TED ولكن الأهم من ذلك يجب عليك أن تتمكن من خلق محرك بصري
    Yani, örneğin, bu resme baktığınızda güzel bir görsel, gözünüzü dürtüklemeye çağırıyor, seçerek görsel bir mantık oluşturmanızı istiyor. TED لذا، كمثال، عندما ننظر لهذه الصورة بيانات جيدة تجذب العين لتنظر فيها لصنع منطق بصري بإنتقائية
    Web üzerinden gözlerimizin içine akıtılıyor ve hepimiz artık görselleştiriyoruz; hepimiz bilgimizi görsel bir bakış bekliyoruz. TED يجري صبها في عيوننا من خلال شبكة الإنترنت، وجميعا حاليا مُتخيلون؛ جميعا يطالب بشكل بصري لمعلوماتنا.
    görsel bir yanılsamaya kanıp, bu söylentiyi herkese yaymanı istemiyorum. Open Subtitles لا أريد لإشاعةٍ مبنيةٍ على خداع بصري.. أن تنتشر في الحصن..
    Bu Marisa'nın ölüm sebebi hakkında polis adli tıp... raporunun görsel bir sunumu. Open Subtitles هذا تمثيل بصري مِنْ أرشيفاتِ مختبرِ الطب الشرعيِ لسبب موت ماريسا
    Bu yüzden ne yaptığımızı anlamanız için size daha görsel bir şey sunayım. Open Subtitles لذا، تَركَني أَعطيك الشيء بصري أكثر بعض الشيء للمُسَاعَدَة على تَشويفك الذي كلنا حول.
    Noelle ve Oliver görsel bir temas sağlayana kadar mümkün olduğunca onları oyalamaya çalışın. Open Subtitles لذا يجب ان تماطلوا علي قدر استطاعتكم بينما نويل و اوليفر يحاولون ان يقوموا بتأكيد بصري
    Resmin, görsel bir cazibe merkezi yok. Open Subtitles الصورة لا تحتوي على مركز بصري من الإهتمام.
    Bütün gece görsel bir semptomu ya da nöbeti olmadı. Open Subtitles لقد مرّت الليلة بطولها دون أن يعاني من اختلاج، أو أعراض بصرية
    Röportaj kayıtlarımın çıktısını alırım ve kelimeleri görsel bir sunu haline getiririm. Open Subtitles أُدخل نسخ من مقابلاتي لتوليد نسخة بصرية من الكلمات المستعملة
    Şimdi bu basit fikri, görsel bir araç içerisinde çizgi romanı sunma fikrini benimseyip çizgi romana başından sonuna kadar görsel araç muamelesi yapıyoruz. TED والآن, نحن نأخذ هذه الفكرة المبسطة لتقديم الرسوم الهزلية عبر وسيط مرئي, ثم ننفذها عبر كل الطريق من البداية للنهاية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد