Şey, bu çocuklar eğer birilerini eğlendirecekseler gösteri için hazır olmalılar. | Open Subtitles | عليكم القيام بالاستعداد للعرض القادم إذا كانوا يريدون أن يسلوا العالم |
Büyük gösteri için teleskopu hazırlıyor olmalılar. | Open Subtitles | يجب ان يكونوا منشغلين بتحضير المنظار للعرض الكبير |
Sonra da Greek'teki gösteri için buraya getir onu. | Open Subtitles | ثم عُد به إلى هنا لأجل العرض على المسرح اليوناني. |
Bir para için, iki gösteri için, üç hazır olmanız için ve dört... | Open Subtitles | واحد من أجل المال إثنان من أجل العرض ثلاثة لتستعدوا وأربعة من أجل أنا لا أصدق ذلك. |
Kaz Olcha'yla gösteri için Ostroda'ya gittiğimiz zamanı anlatmış mıydım size? | Open Subtitles | هل أخبرتكن عندما ذهبت أنا وكاج أولكا إلى أوسترودا من أجل عرض ما؟ |
Bir dahaki gösteri için ambulans ve sağlık ekibi istiyorum. Bilet satışları arttı mı? | Open Subtitles | اريد تواجد الاسعاف والمسعفين من اجل عرض اخر نعم او لا |
Ödevini yapmazsan, gösteri için bilet alamazsın. Onu sandalyeye oturtsana, dostum! | Open Subtitles | لم تنجزي واجبك، إذن لا تذكرة لحضور العرض. |
Los Angeles'tan buraya bu gösteri için geldik. | Open Subtitles | لقد قطعنا كل الطريق من لوس أنجليس لهذا العرض |
3,5 YIL SONRA Hey, millet. İkinci gösteri için biletlerinizi alın. | Open Subtitles | مرحبا ً جميعا ً, اشتروا تذاكركم للعرض التالي |
gösteri için büyük bir dosya ve küçük bir dosya ve sadece birini sildi. | Open Subtitles | سميك للعرض والصغير معه ولو مسحت واحداَ فقط |
Hey. Cumartesi günkü gösteri için el ilanı bastırıyordum. | Open Subtitles | مرحبا انا اطبع بعض المنشورات للعرض يوم السبت |
Pekala, her takımın sunum ve gösteri için 6 dksı olacak. | Open Subtitles | حسناً, كل فريق سيحصل على 6 دقائق للعرض والعرض التجريبي |
Direkt biletleri bastırdım ve gösteri için heyecanlanmaya başladım. | Open Subtitles | ما أن حصلت على التذاكر أصبت بالهوس للعرض |
Özel gösteri için acele edin. Sirke bunun için geldiniz. | Open Subtitles | بسرعة للعرض الكبير تحت القمة الكبيرة |
gösteri için onlara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | سنحتاجهم لأجل العرض. |
Bu seneki gösteri için el ilanlarını kabartmalı yaptık. | Open Subtitles | هذه السنة قمنا بتصميم المنشورات - من أجل العرض - |
O zaman, onları özel bir gösteri için kiralamama ne dersiniz? | Open Subtitles | إذن ، ماذا ستقول لو عرضت بأن أوظفهم من أجل عرض شخصي ؟ |
Anladığım kadarıyla buraya çok özel bir gösteri için gelmişsin. | Open Subtitles | نعم , أنا أدرك , انك انت هنا من اجل عرض مميز جدا |
İmzalatmazsan, gösteri için bilet alamazsın. | Open Subtitles | شكرا جزيلا أنت لم توقع إذن، لا تذاكر لحضور العرض. |
Bu gösteri için Los Angeles'tan geldik. | Open Subtitles | قطعنا كل الطريق من لوس أنجليس لهذا العرض |
Bu gösteri için harcadığınız onca emeğe yazık oldu. | Open Subtitles | بعد كل هذا الجهد الذي بذلته في العرض |
Şey, bak, gösteri için teşekkürler. Bugün çocuklar için bir ders günü. | Open Subtitles | حسنا جوو شكرا على العرض هذا درس اليوم يا شباب |
Başardığındaysa, Uluyan Kurt'taki büyük gösteri için eve geldi. | Open Subtitles | وعندما عادت لموطنها قدمت عرضها الكبير في هولين ولف |
Vali karavanı yarınki gösteri için mutlaka geri istiyor. | Open Subtitles | لقد أصر المحافظ على إستعادة عربته للإستعراض غداً |
Bunlar İtalya'daki bir gösteri için yaptığım bir dizi ışık kutusu. | TED | كانت هذه مجموعة من الصناديق المضيئة التي صنعتها لمعرض في ايطاليا. |