Eve gitmek istiyorum bu üniformayı çıkarmak ve gösteriyi bırakmak! | Open Subtitles | أريد العودة للبيت إنزع هذا الزي الرسمي و اترك العرض |
Açıklamana gerek yok. gösteriyi ekip, bir partiye gitmek istiyorsun. İkinci gösteriyi. | Open Subtitles | لست مضطراً للتوضيح ، قلت أنك ترغبين في ترك العرض والذهاب للحفل |
Bu da kameramız. Bütün gösteriyi ve biraz da sahne arkasını çekin. | Open Subtitles | هذه كاميرتنا , قوموا بتصوير كل العرض وبعض لقطات من خلف الكواليس |
Gösterin en iyi anlarından birisi çünkü biz her akşam aynı gösteriyi yapıyoruz. | Open Subtitles | انه حقا وقتً رائع من العرض لاننا نفعل العرض نفسه في كل ليله |
Ve gösteriyi nasıl istersek yapabileceğiz. | Open Subtitles | ـ وسوف نقوم بالعرض بالنحو الذي تراه مناسبا |
gösteriyi başladığı gün izledim. Sonra da haftanın her günü. | Open Subtitles | ،رأيت العرض بموعد الافتتاح وكررت ذهابي كل يوم لمدّة أسبوع |
Evet. Büyük gösteriyi kaçıracaksın. Tamam o zaman yarın sabah gelirsin. | Open Subtitles | هذا صحيح سوف تفوتون العرض الكبير حسنًا, بإمكانك الحضور غدًا صباحًا |
gösteriyi senin için tasarladığımızda o rengi belli zamanlarda nasıl hissettiğini söylemek için kullanacağız. | TED | عندما نصممُ العرض من أجلكم، سنستخدمُ ذلك اللون لنخبركم كيف تشعرون في أوقاتٍ محددة. |
Bu yüzden, yeni festival, seyirciye gösteriyi şekillendirmesinde hayati bir rol sunuyor. | TED | المهرجانات الجديدة تطلب من الجمهور تأدية دور أساسي في العرض |
Demek gösteriyi en ön sıradan izleyeceğim. | Open Subtitles | حسنًا ، يبدو بأني حصلت على مقعد في صف أمامي في هذا العرض |
Bu gösteri harika olabilir. Ama harika bir gösteriyi elde tutmak kolay değil. | Open Subtitles | ربما يكون العرض رائعاً ولكن هذا ليس كافيا لاستمراره |
Benimle oyun oynama. Seni o gösteriye ben soktum. O gösteriyi benim için tutacağına söz verdin. | Open Subtitles | لا تراوغيني ، لقد أشركتك في العرض واعتمدت عليكِ في المحافظة عليه |
gösteriyi durdur. Spotları kapat. Ağı topla. | Open Subtitles | أوقف هذا العرض ، أغلق الأضواء الكاشفة أنزل الشبكة |
gösteriyi izleyeceğiz şerif. İtirazın mı var? | Open Subtitles | سنشاهد العرض يا مدير الشرطة هل من إعتراض ؟ |
Yoksa üç oyunumu kaçırırım ve bunu, gösteriyi izlemek için para veren insanlara yapamam. | Open Subtitles | فسأضطر بألا أؤدي ثلاثة عروض ولا يمكنني فعل ذلك لأناس دفعوا لرؤية العرض |
Genelde buraya tek başıma gelmem ama gösteriyi kaçırmak istemedim. | Open Subtitles | حتي انا نفسي لست معتادا علي المشي هنا ولكني كنت اريد اللحاق بهذا العرض |
Herkes evine gidip orada kalabilir ve her şeyi unutup gösteriyi iptal ederiz. | Open Subtitles | و كل شخص يمكنه الذهاب إلى المنزل , و البقاء فى المنزل . و سننسى كل شىء , و نُلغى العرض |
Geçerken bir merhaba demek istedim. gösteriyi izlemiyor musunuz? | Open Subtitles | فكرت بالزيارة لإلقاء التحية لم تخرجوا لمشاهدة العرض ؟ |
Benge yada diğerlerine karşı şansı olmasa da, yine de gösteriyi kaçıracağım için üzgünüm. | Open Subtitles | بالرغم من أنّه لا يَتمتّعُ بأى فرصة ضدّ بنج والآخرون سحقاً,سأتغيب عن العرض |
gösteriyi düzenleyeceğimi sanmıyorum, bu yüzden daha uygun bir profil oluş-- | Open Subtitles | لا أعتقد أني سأقوم بالعرض لذا أريد أن أبق بعيداً عن الأنظار |
gösteriyi dağıtma emri verildiğinde GPS otomatik olarak bölgedeki bütün kayıt cihazlarını devre dışı bıraktı. | Open Subtitles | عندما تم إعطاء الأوامر لتفريق المظاهرة نظام تحديد المواقع قام بتعطيل كافة وظائف التصوير و الفيديو بشكل تلقائي في المنطقة |
gösteriyi biraz çeşitlendirmemiz gerek çünkü bu artık gittikçe bayatlıyor. | Open Subtitles | علينا إضافة بعض التوابل إلى هذا الإستعراض لأنه يصبح مبتذل |
gösteriyi beğenmediysen çıkıp gidebilirdin! Yaptıkların için özür dilemelisin! | Open Subtitles | إن لمّ يروق لكَ عرضنا ، فالتغادر، لكنكَ أصبتَ العديد ، يجب أنّ تعتذر. |
gösteriyi yönetmem gerekiyor. - Tamam. | Open Subtitles | إقترب موعد رفع الستار يجب أن أذهب للعرض |
gösteriyi izlemem için bana göz verdiler. | Open Subtitles | لقد بَنوا العيونَ لي لمُرَاقَبَة العرضِ |