ويكيبيديا

    "gösteriyor ki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تظهر أن
        
    • تُشير
        
    • يظهر أن
        
    • تشير أن
        
    • تشير الى أن
        
    • أظهرت أن
        
    • يشير إلى أنّ
        
    • يُشير إلى
        
    • يدل على أن
        
    • يُظهر أن
        
    • أوضحت
        
    • توضح
        
    • تظهر لنا
        
    • تشيرُ
        
    Ama önemli kanıtlar gösteriyor ki.., ...bu toprak üzerinde yapılacak bir inşaat.., ...onların yaşam alanları için, harap edici bir etkiye sahip olur. Open Subtitles ولكن الأدلة المادية فعلا تظهر أن البناء على تلك الأرض سيكون له تأثير محطم على مسكن هذا
    Tahminler şunu gösteriyor ki toplamda 80 bin gen var. TED واتضح أن التوقعات تُشير إلى أن المجموعة لديها 80,000 جين.
    Tarih gösteriyor ki ünlü suikastçiler uzak sığınaklar arar. Open Subtitles التاريخ يظهر أن القتلة المشهورين يلتمسون اللجوء الأجنبي
    Kayıtlarımız gösteriyor ki, Şeride yaklaşan her gemi ya yok oldu, ya da çok büyük hasar gördü. Open Subtitles سجلاتنا تشير أن كل مركبة فضائية اقتربت من حزام الطاقة، دُمِّرت أيضًا أو أصابتها تلفيات بالغة.
    Deliller gösteriyor ki, Diane Sidman öldükten sonra likit nitrojen kullanılarak dondurulmuş. Open Subtitles الأدلة تشير الى أن ديان سيدمان جمدت باستخدام النيتروجين السائل بعد أن قتلت
    Araştırma ayrıca şunu bile gösteriyor ki, tuğla duvarları gören yerlerde yatan hastalar, ağaçları gören yerlerde yatanlardan daha yavaş iyileşiyor. TED كما أظهرت أن مرضى المستشفيات الذين لديهم مناظر جدارية يتعافون بشكل أبطأ من أولئك الذين لديهم مناظر الأشجار.
    Bu da bana gösteriyor ki üç yılda bir şeyler yapmaya çalışırken önsevişmeden öteye gidememişsiniz. Open Subtitles الآن، بالنسبة لي هذا يشير إلى أنّ السنوات الثلاث التي قضيتماها في محاولة الحمل لابد أنّها انطوت على ملاعبة ثقيلة.
    Anketler gösteriyor ki, insanlar senin ırkçı olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles الإستطلاعات تظهر أن الناس يظنونكي عنصرية
    - Evet, ve matematiksel modeller gösteriyor ki önümüzdeki hafta sonuna kadar, ölü sayısı beşe katlanabilir. Open Subtitles أجل , والحسابات الرياضية تظهر أن هذا الرقم للوفايات يمكن أن يكون أكبر بخمسة أضعاف في نهاية الأسبوع القادم
    Ayrıca, fiziksel kanıt gösteriyor ki öldürülmeden önce tecavüz edilmiş. Open Subtitles الأدلة الجسديّة تُشير أيضاً إنّها تعرّضت للإعتداء الجنسي قبل مقتلها.
    Tuhaf, çünkü bu kart gösteriyor ki ne kaybettiysen onu bulacaksın. Open Subtitles غريب ، لأن هذه البطاقة تُشير إلى انكِ ستجدين ما فقدتيه
    Tarih gösteriyor ki tek eşlilik sadece soyların tükenmesini garanti edebilir mutluluğu değil. Open Subtitles التاريخ يظهر أن أحادية الزيجات تؤكد فقط الإنقراض و ليس السعادة أجل
    Sayın yargıç, kayıtlar gösteriyor ki müvekkilim Rebecca Sutter Bayan Stangard'ı hamile bırakmamış ya da hamileliğini sonlandırma amacıyla kürtaja götürmemiş ya da 3 eyalet boyunca seyahat edip Bayan Stangard'ın ölü bulunduğu çatı katında 20 dakika geçirmemiştir. Open Subtitles ما بين الساعة 12.00 صباحا و 06.00 صباحا (حضرتك ، السجل يظهر أن موكلتي (ريبيكا ساتر لم تقم بجعل الآنسة (ستانقارد ) حاملا ولم تأخذها أيضا إلى عيادة إجهاض
    Benim modellemelerim gösteriyor ki... Open Subtitles فان توقعاتي تشير , أن هذه العاصفة
    Kesiklerdeki hafif morarma gösteriyor ki silah çok da keskin değilmiş. Open Subtitles كدمات طفيفة على حافات الجروح تشير الى أن السلاح لك يكن حادا على وجه الخصوص
    Çalışmalar gösteriyor ki; pek çok bakıcı, sevdikleri birinin sağlığı için, kendi sağlıklarından oluyor. TED العديد من الدراسات أظهرت أن أغلب مقدمي الرعاية الصحية يضحون بصحتهم وسعادتهم، للإهتمام بمن يحبون،
    Gördüğün üzere, çentik zarı düz bu da gösteriyor ki kullanılan bıçağın tırtıkları oldukça küçük. Open Subtitles كما ترين، حائط "كيرف" سلس ما يشير إلى أنّ النصل المستخدم حجم أسنانه صغيرة
    Morarmış doku gösteriyor ki saldırgan onu iki eliyle boğazlamış. Open Subtitles شكل الرضّة يُشير إلى أنّ المُعتدي خنقه بكلتا يديه.
    Tüm bunlar gösteriyor ki, Bay Raj Bayan Sonia'ya tecavüze yeltenmiştir. Open Subtitles كل هذا يدل على أن السيد راج حاول اغتصاب السيدة سونيا
    Bu gösteriyor ki içimizdeki sanat dürtüsü yok edilmemiş, sadece bastırılmış. TED هذا يُظهر أن الإندفاعات الفنية داخلنا مكبوته، لم تذهب.
    Araştırma açıkça gösteriyor ki birini hapiste tutmak hayatı boyunca özgür birine kıyasla sizi çok daha büyük oranda suç işlemeye itiyor. TED أوضحت الأبحاث أن احتجاز شخص ما في السجن. يجعلك أكثر عرضة بكثير لارتكاب جريمة بعد خروجك، مما لو كنت حرًا طوال الوقت.
    Kredi kartı dökümleri gösteriyor ki geçtiğimiz birkaç ay boyunca kendine reçete yazıyormuş. Open Subtitles بيانات البطاقة الإئتمانية خلال الشهور الماضية توضح أنه كان يكتب وصفات طبية لنفسه.
    Tekrardan araştırmalar gösteriyor ki bizler zengin, yumuşak, sıcak çikolata gibi olan sesleri tercih ederiz. TED هناك أبحاث تظهر لنا أننا نحبذ الاصوات الغنية الناعمة الدافئة لها مذاق رائع
    Ama genetik sonuçlar gösteriyor ki şizofrenide yok etme süreci çok hızlanabiliyor. TED لكن تشيرُ نتائجنا الجينية أنه في حالة انفصام الشخصية قد تتجه عملية الاستبعاد إلى التسارع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد