Biletler için tekrar teşekkürler, ama haftaya ben seni götüreceğim. | Open Subtitles | أشكرك ثانيةً على هذه التذاكر لكن الأسبوع الماضي، سآخذك معي |
Seni rahatlayabileceğin ve bütün gangsterleri unutabileceğin bir yere götüreceğim. | Open Subtitles | أنا سآخذك لمكان يمكنك فيه الاسترخاء وتنسى أمر رجال العصابة |
Ben bu mektubu suç laboratuarına götüreceğim bakalım parmak izi bulabilecekler mi. | Open Subtitles | سآخذ الرسالة إلى المعمل الجريميّ، سأرى إنّ كان بالإمكان الحصول على بصمات |
Pekâla, Bunu savcılığa götüreceğim ama bir "B" planına ihtiyacımız var, | Open Subtitles | حسناً. سآخذ هذه القائمة للمُدّعي العام، لكننا سنحتاج إلى خطّة بديلة. |
Eğer erzak dağıtımı bittiyse, onları yerlerine götüreceğim. Belki diğer çocuklar gibi şimdi okumayı öğrenir. | Open Subtitles | إذا توزع حصصهم أنا سأخذ هذه المجموعة لربّما سيتعلّم القراءة الآن مثل الأطفال الآخرين |
Seni helaya götüreceğim. Gel hadi. Benimle gel, gel hadi hayatım. | Open Subtitles | هيا سوف آخذك إلى دورة المياه تعالِ معي يا عزيزتي, تعالِ |
Anlaşma yok. Onu geri götüreceğim, ve herhangi bir anlaşma olmayacak. | Open Subtitles | بدون اي إتفاقات , سآخذه معي ولن يكون هنالك اي إتفاقات |
Onu Sefaret Balosuna götüreceğim, ama önce burada deneyeyim dedim. | Open Subtitles | سآخذها إلى حفلة القصر السنوية و لكن أريدك أن تجربيها |
Baban hayatımı kurtarmıştı. Al bunu, seni Amerika'ya ben götüreceğim. | Open Subtitles | لقد انقذ ابوك حياتي خذ هذه , سآخذك الى امريكا |
Önce sizi bir yeraltı madenine götüreceğim kuzey Minnesota'da insanların aradığı birşey için, adı karanlık madde. | TED | سآخذك أولا إلى منجم تحت الارض في شمال ولاية مينيسوتا حيث يبحث الناس عن شيء يسمى المادة المظلمة. |
Biraz daha büyüdüğün zaman, seni Kentucky ve Virginia'ya götüreceğim. | Open Subtitles | عندما تكبرين قليلاً سآخذك إلى كنتاكي وفرجينيا |
Hey, ben bu ikisini alıp eve götüreceğim biraz kriket izlemek için. | Open Subtitles | سآخذ هذين الإثنين معي للمنزل .لنشاهد بعض الكريكت ..سيكون من اللطيف مشاهدتها |
Ben bu sivilleri tekneye geri götüreceğim. Ve sizi orada bekleyeceğiz. | Open Subtitles | و الآن أنا سآخذ هؤلاء المدنيين إلى القارب و ننتظركم هناك |
Don Diego, esirlerini Burgos'a, krala götüreceğim. | Open Subtitles | دون دييجو ، سآخذ سجناءك و أعود الى الملك بورجوس |
Yarın Tiran'da olacağım. Yaşlı adamı bakanlığa götüreceğim. | Open Subtitles | سأكون في تيرانا غداً، سأخذ الرجل العجوز إلى الوزارة |
Seni, senin gibi annesi ve babası olmayan çocukların yaşadığı bir yere götüreceğim. | Open Subtitles | سوف آخذك إلى مكان به أطفال مثلك أنت. ليس لهم أب ولا أم. |
Yani sorunu iş yerime götüreceğim ve zamanı gelince sana cevap vereceğim. | Open Subtitles | ما يعني أنني سآخذه معي إلى المكتب وأعود بالجواب في الوقت المناسب. |
- Provadan sonra onu şehre götüreceğim. - Tamam, tatlım. | Open Subtitles | ــ بعد التدريب على المشهد سآخذها للمدينة ــ حسناً عزيزتي |
Salı günü seni Teota sarayındaki ziyafete götüreceğim. | Open Subtitles | يوم الثلاثاء سوف أخذك للمأدبة في قصر تيوتا |
Bu öğleden sonra seni misyona götüreceğim. Gördüğünde, orada daha önce bulunduğunu hatırlayacaksın. | Open Subtitles | سأخذك إلى هناك بعد ظهر اليوم وعندما ستريها ستتذكرين أين رآيتها من قبل |
...seni klozet kapağı büyüklüğünde bir biftek yemeye götüreceğim. | Open Subtitles | لأنني سأصطحبك لنأكل قطعة لحم مشوي بحجم مقعد المرحاضِ. |
Savaşta ölmedi. Onu eve götüreceğim. | Open Subtitles | لا هو لم يموت فى المعركة سوف آخذه إلى المنزل معي |
Seni buradan götüreceğim, ama güçlü olmana ihtiyacım var. | Open Subtitles | سوف أخرجك من هنا ولكن أريد منك أن تظل قويا |
Kızımı vejetaryen yemeğine götüreceğim. | Open Subtitles | الغي موعدي القادم سأصطحب ابنتي إلى وجبة نباتية |
Tanya, yıldızlara seyahat ettiğimizde seni Catrigan Nova'ya götüreceğim. Altın anaforları var. | Open Subtitles | عندما نذهب للفضاء يا تانيا، سآخذكِ إلى نجم كاتريجان حيث دوامات الذهب |
Bana o silahı verirsen söz veriyorum, seni buradan götüreceğim ve bir daha asla dönmeyeceksin. | Open Subtitles | انت تعطيني المسدس و اعدك انني سأخرجك من هنا و لن تضطر للقدوم الى هنا مجددا |
Haydi. götüreceğim, ama bugün değil. Savaştan sonra. | Open Subtitles | اهدا ، وتحرك فانا سوف اخذك ولكن ليس اليوم ، بعد الحرب |