Ama yüz ya da gövdeden alınan bir ısırık insanı 20 dakikada öldürebilir. | Open Subtitles | بينما ، تتسبب العضة فى الرأس أو الجذع فى الموت بعد الشلل بعشرون دقيقة فقط |
Omuz kas ve eklemleri kesilmiş değil gövdeden koparılmış gibi duruyor. | Open Subtitles | الشوكة الكتفية والدالي يبدوان ممزقان من الجذع وليس مقطوعان |
Sekoyalar gökyüzüne doğru genişledikçe kendilerine doğru tekrar büyürler. Bu uçan payanda da, o küçük gövdeden çıkıp ana gövdeye doğru büyüyen ve yine onunla birleşen bir dal haline gelmiş. | TED | تنمو السكويات لتشكل نسخها من نفسها كلما امتدت في الفضاء، وهذه الدعامة الطائرة ما هي إلا فرع منبثق من ذلك الجذع الصغير، راجعة إلى الجذع الرئيسي وملتحمة معه. |
Bir çok insan jenerasyonu için ağaçlar tek bir yerde kök salarlar. Ancak bakış açımızı gövdeden dallara doğru çevirirsek, ağaçlar hareket eden ve büyüyen çok dinamik varlıklar olurlar. | TED | الأشجار متأصلة في الأرض في المكان عينه لأجيال متعددة. ولكن إذا حولنا وجهة نظرنا من الجذع الى الاغصان، ستصبح الاشجار كيانات ديناميكية للغاية، تتحرك و تنموا. |
gövdeden kan akıyor. | Open Subtitles | تجمّع الدمّ قرب الجذع. |
- gövdeden çıkan Titanium bir çubuk. | Open Subtitles | -قضيب حديد من الجذع |
- Tek silah yarası. Üst gövdeden. | Open Subtitles | -رصاصة واحدة، الجذع العلوي . |