ويكيبيديا

    "gözaltı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحجز
        
    • الاعتقال
        
    • حجز
        
    • الإحتجاز
        
    • الاحتجاز
        
    • احتجاز
        
    • الإعتقال
        
    • حبس
        
    • للحجز
        
    • مراقبة نتيجة
        
    • وقائية
        
    Hey, gözaltı merkezinin manifestosunu Komünikasyon'a göndermen gerekiyordu. Niye almış değiliz? Open Subtitles كان يُفترض أن ترسلى البيان من منشأة الحجز إلى قسم الإتصالات
    Onu bir gözaltı merkezine almanı ve temize çıkarmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تضعه في مركز الحجز واجر تفتيشا عليه
    Buradaki numarayı aradım. "gözaltı cep telefonu." Open Subtitles أنا فقط أتصلت بالارقام المدرجه فى قائمه هواتف الاعتقال الخلويه.
    Koruyucu gözaltı istedin. Evimdesin. Open Subtitles كنت تريدين حجز احتياطي منزلي انك في منزلي
    Bu sabah gözaltı listesine baktım. Adın yoktu. Open Subtitles لقد رأيتُ قائمة الإحتجاز هذا الصباح إسمك لم يكن موجوداً بها
    Botların alıkonulması ve ve insanların gözaltı merkezlerinde kaybolması Avustralyalı yetkililerce saklanıyor. TED يعتبر اعتراض القوارب واختفاء الناس في إطار نظام الاحتجاز محجوبا من طرف السلطات الاسترالية.
    Serang gözaltı Merkezinde, bir göçmen bürosu memuru geldi ve üzerimizi aradı TED في مركز احتجاز يسمى سيرانج، جاء ضابط الهجرة وقام بتفتشينا بدقة.
    Oyalamak için yasadışı tutuklama ve gözaltı emri var deriz. Open Subtitles ربما المثول أمام المحكمة بسبب الإعتقال الغير قانوني وإحتجازهم لكسب الوقت
    Suçun kesinleşene kadar koruyucu gözaltı sağladım. Open Subtitles لقد رتبت حبس وقائي حتى يوجهون الاتهامات إليك
    Bölge'deki gözaltı yerine naklediliyor. Güzel. Open Subtitles يتم تحويله حالياً للحجز المؤقت في المقاطعة
    Onu bir gözaltı merkezine almanı ve temize çıkarmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تضعه في مركز الحجز واجر تفتيشا عليه
    Şu nazik gözaltı memuru telefonunu kullanmama izin verdi de. Open Subtitles رقيب الحجز اللطيف, سمح لي بإستخدام هاتفه
    gözaltı planımız konusundaki fikrini değiştirmesini geçtim, çoktan kurulmuş olan gözaltı merkezlerini de kapatıyor. Open Subtitles لم يغير رأيه بخصوص خطة الإعتقال فقط ولكنه ينقلب على منشآت الحجز الموجودة بالفعل
    Üç ay sonra beni götürdüler... buradaki gözaltı merkezine. Open Subtitles بعد ثلاث اشهر تم رميي في مركز الاعتقال هذا
    metropol gözaltı merkezindeki yaşlı bir adam söyledi. Open Subtitles كنت في مركز الاعتقال وكان هذا الرجل العجوز هناك
    Polis de gözaltı sırasında aşırı güç kullandığı için fırçayı yemiş. Open Subtitles وتمّ توجيه اللوم إلى الشرطة لاستخدامها القوة المُفرطة أثناء الاعتقال
    Bilhassa, sizin davranışınız açısından korkarım ki bu gözaltı sadece okul tutanaklarını tatmin edecek. Open Subtitles خصوصاً فيما يتعلق بسلوكك, أنا أعتقد حقاً أنَّ حجز بسيط قد يُرضي بروتوكول هذهِ المدرسة
    Bu adamı geçici gözaltı bölümüne yatırmamız gerekiyor. 72 saat gözetim altında tutulsun. Open Subtitles يجب أن ادخل هذا الرجل بسبب زيادة التريبتوفاناز. حجز إلزامي لـ72 ساعة.
    Ciddi Suçlar Birimi'ndeki gözaltı Komiseri'ne geleceğinizi söyledim. Open Subtitles لقد أخبرت الرقيب المسؤول عن الإحتجاز بوحدة الجرائم الخطيرة أنكِ في الطريق إليه
    Bu haksız tutuklamalar ve gözaltı merkezleri bu ülkeye, tamiri mümkün olmayan zarar verecektir. Open Subtitles هذه الإعتقالات ومراكز الإحتجاز... ستسبب خسارة كبيرة لهذه البلاد
    Aslında, kongre üyesi, kızınız federal gözaltı merkezine gidiyor. Open Subtitles في الواقع يا سيادة عضو الكونجرس إنها ستذهب إلى مرفق الاحتجاز الفيدرالى
    Tabii Ziro gözaltı hücresinde kilitli olduğu için keyifleri yerinde. Open Subtitles بالطبع , ان يكون مسيطر على زيرو فى زنزانة الاحتجاز ربما لن يؤذي مزاجه
    Hepinizin anladığı üzere, Kale onların en ulaşılması zor ve girilmesi imkansız gözaltı tesisi. Open Subtitles كما تعلم القلعة هى غايتهم عزلت ولا تخترق مؤسسة احتجاز
    Koruyucu gözaltı. Bilmesem daha iyi. Open Subtitles حبس وقائي من الأفضل إن لم أعلم
    Herhangi bir beyinsizlik ve sen içeri git geri gözaltı. Open Subtitles لو ارتكبت أيّ حماقة، فسترجع للحجز.
    Başka birinin hayatını tehlikeye atmaktan gözaltı. Open Subtitles مراقبة نتيجة لتعريض طائش للخطر ؟
    Francis kaçmış, koruyucu gözaltı karşılığında federal muhbir olmuş. Open Subtitles فهرب (فرانسيس) واًصبح مخبراً فيدرالياً مقابل حماية وقائية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد