- Willow da yeni gözdesi. - Orada mı? Dawn'la birlikte? | Open Subtitles | ويلو هي المفضلة الجديدة عنده هي هناك ومعها داون؟ |
Ben Brooke'un gözdesi değilim, ama sen öylesin. | Open Subtitles | ما أعنيه ، هو أن بروك لن تسمح لذلك أن يحدث مرة أخرى ، فأنت صديقتها المفضلة و أنا العكس من ذلك |
Sadece bilmek istiyorum, yani bir süreliğine yoktum, ...iki ay kadar ve bir anda sen annemin gözdesi oldun. | Open Subtitles | و أريد ان أعرف فقط , أنا رحلت لمدة شهرين و أنتِ فجأة المفضلة لدى أمي |
Karıma söylemek için sabırsızlanıyorum. Onun hep gözdesi idiniz. | Open Subtitles | انتظر حتى أخبر زوجتي أنت المفضل لها دائماً |
Hep gözdesi olmayacaksın, gözden düştüğünde orada olacağım. | Open Subtitles | لن تكون المفضل عنده دوما، وعندما تسقط، سوف أكون هناك. |
Sen hep onların gözdesi oldun. Bu yüzden yarın sen St. Martins'e gidiyorsun ve ben gitmiyorum. | Open Subtitles | انت كنت دائما المفضل لديها , من أجل ذلك سيرسلوك إلى سانت مارتن و أنا لا |
Baksana, istersen bizi şehir merkezindeki onun gözdesi San Domenico restoranına götürtebilirim. | Open Subtitles | أتدري ماذا ؟ اُراهِنك بأنه سيأخذنا إلى مطعمه المفضّل يُدعى "سان دومينيكو" إنه بالمدينة |
Hepimiz, baş asistanlık için şefin gözdesi olduğunu biliyoruz, ama bu benim deneyemeyeceğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | أنظري , كلنا يعرف أنكِ المفضلة لدى الزعيم , لكن هذا لا يعني ألا أجرب الأمر فحسب |
Artık onun gözdesi olduğun için herkesten iyi olduğunu düşünüyorsun! - Bu doğru değil! | Open Subtitles | تظنين أنك أفضل من الجميع لأنك المفضلة لديه لا ,هذا غير صحيح |
Öğretmenin gözdesi olmak için hiç bir şansın kalmaz. | Open Subtitles | ليس لديك فرصة في أن تصبحي التلميذة المفضلة |
Onun gözdesi barda takılmayı sevdiğini biliyoruz. | Open Subtitles | إذًا، نحن نعلم أنه يحب قضاء وقته في الحانة المفضلة لديه. |
Kimsenin gözdesi değilim artık. Bu durumu aşman gerekiyor. | Open Subtitles | أنا لستُ المفضلة لأحد, ليس بعد الأ لذى عليكِ فقط أن تتخطي ذلك |
Her zaman annemin gözdesi olduğum için çirkeflik yapıyor. | Open Subtitles | إنها شامتةٌ بعض الشيء لأني لطالما كنت المفضلة عند أمي |
Annemin yeni gözdesi sen olabilirsin ama onun en sevdiği şeyi kullanarak onu geri kazanacağım. | Open Subtitles | حسناً، حسناً قد تكونينَ المفضلة الجديدة لأمي لكنني سأكسب رضاها من خلال إستخدام أهم شيء لها |
Lokantanın işleri iyi gitmiyor, evimiz ufacık ve annemin gözdesi sensin. | Open Subtitles | كاتلمنز رانش ليسَ ناجحاً ومنزلنا صغير وأنتِ الأبنة المفضلة لدى أمي أنتِ تربحين |
Kralın gözdesi olmam vesilesiyle aşırı kibirli birine dönüştüm. | Open Subtitles | . عندما أصبحت المفضل عند الملك , أنا أصبحت مغرور |
Aranızda her ne olduysa kim ilk yumruğu attı ya da babanızın gözdesi kimse... | Open Subtitles | مهما كانت المشكلة بينكما مهما كان من بدأ الأمر أو من كان المفضل لدى والديكما |
Noatak babamın gözdesi olduğunu bilse de onun için de hiç kolay değildi. | Open Subtitles | حتى وإن "نواتاك" المفضل لأبى لم يكن هذا بالسهل عليه |
Öğrencileri tarafından sevilirdi ve yakışıklılığı sebebiyle kadınların gözdesi olmasını anlayabiliriz. | Open Subtitles | محبوب من قِبَل تلاميذه... وبسحرهِ ومظهرهُ الجيد كانَ المُدرس المفضل عندَ التلميذات الإناث |
Jensen'in gözdesi olmak olabilecek en kötü şeydi. | Open Subtitles | أن تكون طفل "غينسون" المفضل كان المصير الأسوأ |
Bir yıl boyunca gözdesi olarak seni seçmişti. | Open Subtitles | اختارك أن تكون طفله المفضل طوال عام. |