Ama Gözetçiler'i kendisine bağlayabilmiş olmasının tek sebebi Rahl soyundan geçen büyüydü. | Open Subtitles | لكن الطريق الوحيد ليكون مقيّدا إلى الحرّاس خلال سحر من بيت رال |
Halkım "Gözetçiler" olarak bilinir. Bizler, Yaratıcı'nın kanunlarını gözetiriz. | Open Subtitles | نحن ناس نسمى الحرّاس نتدبّر قوانين الخالق |
Caldor'a bir mesaj ilet: Gözetçiler'i rahat bıraksın. | Open Subtitles | :خذ رسالة إلى كالدور إترك الحرّاس بدون اذى |
Gözetçiler köylerini geri aldılar sen onlara kendilerini savunmayı da öğrettin. | Open Subtitles | وكلّ شيء نحن قتال ضدّ الحرّاس ستعادو قريتهم |
Canton Rahl, Gözetçiler'e büyü yapan kişi hep kana susamış biri değilmiş. | Open Subtitles | (كانتون رال) , أول من أسبكَ التعويذة على "العقلانيون" ،لمّ يكن مُتعطشاً للدماء. |
O savaşçılar, Gözetçiler'in atalarıydı ve sen bağlama büyüsünü kaldırdığında tekrar savaşmak için serbest kaldılar. | Open Subtitles | أولئك المحاربين كانوا أسلاف الحرّاس وعندما أزيلت النوبة الملزمة هم باتوا أحرار للمحاربة ثانية |
Bağlama büyüsünü bozduğumda Gözetçiler, senin iraden altına girdiler ama sen sakin kaldığın sürece su da sakindi. | Open Subtitles | عندما أزلت النوبة الملزمة الحرّاس أصبحوا مقيّدين إلى رغبتك لكن الماء إلتزم الهدوء طالما إلتزمت الهدوء ثمّ أضفت السحر |
Birbirimize bağlandığımız için de ben öfkelendiğimde Gözetçiler de öfkelendi. | Open Subtitles | لأن الآن نحن مقيّدون سوية عندما أحسّ الغضب،فكذلك الحرّاس |
Kılıcın öfkesi cesaretlerini körüklemezse Gözetçiler'in dövüşüp dövüşemeyeceklerini bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف إذا الحرّاس يمكن أن يحاربوا بدون غضب السيف لإثارة شجاعتهم |
Gözetçiler, köylerinde kalıp huzur içinde yaşamaktan başka bir şey istemiyorlar. | Open Subtitles | لا يريد الحرّاس شيء أكثر من البقاء في قريتهم والعيش في سلام |
Gözetçiler'in gazabını bir kez tattınız ve dörde karşı birsiniz. | Open Subtitles | قد ذقت غضب الحرّاس والآن أنت مفاق عددا أربعة الى واحد |
Kahlan Gözetçiler'in hikayesinde ona anlatmadığım bir kısım vardı. | Open Subtitles | كالين هناك من جزء قصّة الحرّاس أنا لم أخبرك به |
Canton Rahl Gözetçiler'e büyü yapan kişi hep kana susamış biri değilmiş. | Open Subtitles | رال الرجل الذي وضع أولا النوبة على الحرّاس ما كان متعطش للدماء دائما |
Geldiğimiz yolu. Gözetçiler'in kampını. | Open Subtitles | الذى جئنا منه إلى معسكر الحرّاس |
O cinayetler akan onca kan ve bunları yapan da Gözetçiler'di. | Open Subtitles | القتل الدمّ الحرّاس هم من فعلو ذلك |
O zaman Gözetçiler'i korumak için bağı koparmalıyız. | Open Subtitles | ثمّ لحماية الحرّاس نحتاج لكسر القيد |
Bizi Gözetçiler'e göndermeden önce gittiğimiz yön. | Open Subtitles | ما سلكناه قبل ان توجهنا إلى الحرّاس |
Gözetçiler'i eğittiği yer burasıydı. | Open Subtitles | هذا حيث كان هو تدريب الحرّاس |
Bu da Gözetçiler. | Open Subtitles | ذلك الحرّاس |