Eğer biri her hareketini gözlüyor olsaydı sen ne yapardın? | Open Subtitles | ماذا كنتَ لتفعل لو ثمّة من يراقب كلّ خطوة تخطوها؟ |
Adamlarımdan biri onları takip etti. Şimdi onları gözlüyor. | Open Subtitles | لحق بهم أحد الأخوة وهو هناك يراقب المكان الآن |
Yani bu durumu gözlüyor musunuz Komutan? | Open Subtitles | لذا, هل كنتَ تراقب هذا الموقف لنا أيّها القائد؟ |
Afrika'daki kızıl başlı dokumacılar genelde koloniler halinde yuva yapar ve yaptıklarında, sarı başlı dişiler hangi erkeğin yuvasını kendini adayarak yaptığını gözlüyor. | Open Subtitles | طيور النساج حمراء الرأس بأفريقيا تعشعش عادة بمستعمرات وعندما يقيمون العش، فإن الإناث ذوات الرؤوس الصفراء تراقب أيّ من الذكور يبني وما الذي يبنيه قبل أن تسلم نفسها له. |
Oradaki nöbetçiler kampı gözlüyor, ağaçlıklı alanı değil. | Open Subtitles | هذة مخاطرة لابد منها , لكنهم يراقبون المعسكر وليس الأشجار |
Evet, park alanının arkasında bizi bir şahin gibi gözlüyor. | Open Subtitles | أجل، إنّها في الجزء الخلفي من الموقف، تراقبنا مثل الصقر. |
FBI havaalanlarını ve tren istasyonlarını gözlüyor. | Open Subtitles | المباحث الفيدراليّة تُراقب المطارات ومحطات القطارات. |
Uzaylılar ve insan olmayanlar bizi gözlüyor. | Open Subtitles | أولئك فضائيين وغير بشريين يقومون بمراقبتنا |
O zaman neden, şu kel polis apartmanın dışında durmuş dairenizi gözlüyor? | Open Subtitles | ثم لماذا ذلك الشرطي الأصلع جلس بالخارج يراقب شقتك؟ |
Tepedeki büyük ve eski evinden yalnızca bizi gözlüyor. | Open Subtitles | يراقب فحسب من المنزل الكبير القديم على التلة |
Yerini tespit ettik! Senin dediğin gibi köprüyü gözlüyor. | Open Subtitles | حددنا مكانه مثل ما قلت ، لقد كان يراقب الجسر |
Sayıları birden fazla. Ötekiler kamera odasından gözlüyor. | Open Subtitles | إذًا ثمّة شخص آخر يراقب من غرفة المراقبة. |
Gelir diye Henry oteli gözlüyor. | Open Subtitles | هنري يراقب الفندق في حالة ظهوره |
Siktiğimin salağı kamyon geldiği sırada uyuyormuş ama şu anda Hialeah'da Grillo'nun kamyonlarını gözlüyor. | Open Subtitles | الاحمق اللعين نام عندما ظهروا لكنه يراقب شاحنات غريللو في "هيلياه " في الوقت الراهن |
NID, fotoğraflarda Jameson'ın yanında bulunan kişileri gözlüyor. | Open Subtitles | تراقب المخابرات القومية كل الأفراد مع (جيمسون) |
O sırada oralarda böğürtlen topluyor ya da dağ sıçanlarını gözlüyor olmasan iyi edersin. | Open Subtitles | في المنطقة تلتقط التوت .أو تراقب الغرير (حيوان من القوارض) |
Victoria burayı şahin gibi gözlüyor. | Open Subtitles | فيكتوريا) تراقب هذا المكان) مثل الصقر |
Hala binayı gözlüyor olacaklar. Çıkarken dikkat et. | Open Subtitles | سيظلون يراقبون المبنى كن حذراً أثناء خروجك |
Üçü kuzey köşede rehineleri gözlüyor diğer üçü tabloları paketliyor. | Open Subtitles | ثلاثة على الشمال نهاية الغرفة يراقبون الرهائن, الثلاثة الآخرين يحزمون الأعمال الفنية. |
Büyük Göz de durmadan gözlüyor, gözlüyor. | Open Subtitles | و دائما العين العظيمة تراقبنا تراقبنا |
Büyük Göz de durmadan gözlüyor, gözlüyor. | Open Subtitles | و دائما العين العظيمة تراقبنا تراقبنا |
Denver polisi evini gözlüyor. | Open Subtitles | شرطة "دينيفر" عليها أن تُراقب مكانه |
Finch, hala kocayı gözlüyor musun? | Open Subtitles | -فينش)، ألا تزال تُراقب الزوج؟ ) -نعم. |