ويكيبيديا

    "gözleme" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفطائر
        
    • فطائر
        
    • بسكويت
        
    • الوافل
        
    • فطيرة
        
    • الفطيرة
        
    • وافل
        
    • الملاحظة
        
    • كيك
        
    • الوافلز
        
    • للفطائر
        
    • فطيرتين
        
    • الفطائرِ
        
    • كعكات الحليب
        
    • ألم يلاحظ
        
    Krep, gözleme, kızarmış ekmek ve yanında harika pişmiş pastırma ve sosisimiz var. Open Subtitles حصلنا الفطائر والفطائر و بعض النخب الفرنسية، لحم الخنزير المقدد والسجق، طهي تماما.
    Ve bu sabah, Biz gözleme yedik. Open Subtitles وهذا الصباح تناولنا معاً الفطائر المحلاة
    Delirdin mi, kahvaltıda gözleme yedik. Open Subtitles ماذا ؟ هل جننت ؟ تناولنا الفطائر المحلاة للفطور
    Şimdi ben küçük Noel meleğime bir tabak dolusu gözleme yaparken sen git rahatına bak. Open Subtitles الآن أذهب كي ترتاح بينما أقوم بعمل فطائر عيد الميلاد.
    Ben üzerine yabanmersini şurubu dökülmüş çikolata parçalı gözleme ve pastırma yedim. Open Subtitles طلبت فطائر شوكولاتة وعصير عنب ولحم خنزير.
    gözleme için portakal kabukları mı kullandın? Open Subtitles هل استخدمت قشور البرتقال في بسكويت الوفل؟
    48 paket Eggo waffles (Bir çeşit gözleme). Open Subtitles ثمانون واربعون علبه من الوافل جاهز التحضير؟
    Diyorum ki durup gözleme alır, dinleniriz, tamam mı? Open Subtitles سوف نتوقف ونتناول الفطائر المحلاة ثم سنضاجع
    gözleme ve waffle mı? Nişasta cennetindeyim, nefis. Open Subtitles الفطائر وبسكويتات الوفل أَنا في الجنة النشويةِ
    Bunu dün sana ekmeğini yerken söylemiştim. Ben gözleme istemiştim. Open Subtitles قلت ذلك بالأمس عن الخبز، وطلبت الفطائر المحلاة
    Aşağıya indim, ve babam gözleme yapmaya çalışıyordu. Open Subtitles نزلت للأسفل وكان أبي يحاول إعداد الفطائر
    Canın gecenin hangi vaktinde gözleme isterse, o zaman yersin. Open Subtitles هل يمكن أن يكون الفطائر لعنة أي وقت من الليل الذي تريده.
    Marie için tatlı ekmek,Ariel için gözleme,Bridgett için tahıl. Open Subtitles الخبز لماري ، الفطائر لآريل ، الطعام من الحبوب لبريدجيت
    Salakça bir gözleme evi sahibi olacaklar için çok heyecanlanıyorlar. Open Subtitles جميعهم متحمسون جداً بخصوص حصولهم على محل فطائر
    Yumurtanın akıyla omlet, sebzeli gözleme ve tereyağı gibi gözükmesine rağmen öyle olmayan bir şey. Open Subtitles عجة بياض البيض فطائر متعددة الحبوب وشيء يبدو مثل الزبدة لكنه ليس زبدة بطريقة ما
    İnan bana 20 santimde, gözleme de yersin, tost da yaparsın Open Subtitles لا اعرف , ماذا يأكلون ؟ دعيني أفكر , هذا الصباح أكلت فطائر الوافلز بعض الحلوى مع الخبز المحمّص
    Yapardım ama gelmezdin çünkü sen o sırada gözleme evindeki garsonlarla düşüp kalkıyordun. Open Subtitles لقد فعلت، ولكنك لم تظهر أبدا لأنك كنت مشغولا جدا تمارس الجنس مع النادلات في متجر بسكويت الوفل
    Hanımlar, onurlu bir şey yapmak istiyoruz, açık büfe gözleme dahil kahvaltı bize ait. Open Subtitles سيداتي , نحن نريد القيام بأمر مشرف لذاالفطورعلينا, مع بوفيه من كعك الوافل,
    Ben votka almaya gidiyorum. Eğer yapabilirsen, bize de bir gözleme yaparsın. Peynirli... Open Subtitles سأذهب لأشتري فودكا وأنتِ إن إستطعتِ إصنعي لنا فطيرة جبن
    Tripp, annen bu yaşında hâlâ kahvaltıda sana gözleme yapıyordu. Open Subtitles تريب ، امك كانت تعد لك الفطيرة للفطور
    Ve bu arada dondurulmuş gözlemeler erkek demek oluyor. Ayrıca biraz da dondurulmuş gözleme alır mısın? Open Subtitles وبهذه الحالة فالوافل المجمد هو رجل وأيضاً ، هلاّ أحضرتي وافل مجمد؟
    Bu küçük ama önemli gözleme dayanarak soruşturma kazara ölümden cinayete dönmüştü. TED وبالاستناد إلى هذه الملاحظة الصغيرة ولكنها بالغة الأهمية، تحول التحقيق من موت عرضي إلى جريمة قتل.
    Bir de, her ayın ilk pazarı gözleme partisi düzenliyoruz ve umarım sen de gelirsin. Open Subtitles و في الأحدِ الأولِ من كُلّ شهر نحن نَستضيفُ فطورالبان كيك و نَتمنّى مجيئك
    Sebep senin alkolik bir gerzek olman, ...onunsa her akşam donmuş gözleme yememek niyetinde olması! Open Subtitles وكان هو يحلم بعدم تناول الوافلز المُجلد في كل ليلة
    Bir sürü müthiş gözleme evi gibi geliyor, bay Muckle. Open Subtitles يبدو لي أنه سيكون هنالك الكثير من محلات الأم (بولا) للفطائر المحلاة يا سيد (ماركو)
    Teyze Qin bilecek. Git iki gözleme al bu para ile Open Subtitles ،العمّة (تشين) ستعرف الباقي اذهب واشترِ فطيرتين منها بهذا المال
    - gözleme yapabilirim. gözleme ister misin? Open Subtitles أنا يمكن أَن أصنع لك بعض الفطائرِ.
    İnek. Yarın tereyağlı gözleme yeriz. Open Subtitles بقرة , سنحظى بالكثير من كعكات الحليب غداً
    Babası gitti diye hemen gözleme başladı. Open Subtitles ألم يلاحظ أن الأب غادر الآن!

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد