Burada gördüğünüz simaskop gibi aletler, siyamatik desenleri bilimsel olarak gözlemlemek için kullanılıyor. | TED | أجهزة مثل سيماتسكوب، التي يمكنكم رؤيتها هنا، تم استخدامها لمراقبة أنماط السيماتكس علمياً. |
FIREBall bilinen en zayıf yapılardan birini gözlemlemek için tasarlandı: devasa hidrojen gazı bulutlarını. | TED | كرة النار تم تصميمه لمراقبة بعض الهياكل الأكثر ضعفًا والمعروفة: بغيوم ضخمة من غاز الهيدروجين. |
Seni sadece bir gece daha gözlemlemek istiyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | نحن نريد فقط أن نلاحظ لك ليلة واحدة أكثر، حسنا؟ |
Dünyayı gözlemlemek, zihinsel modeller oluşturmak ve onları test etmek. | Open Subtitles | نلاحظ العالم و نبني النماذج العقلية ثم نختبرها |
Göreviniz adadaki başka bir istasyonda bulunan ekip üyelerini gözlemlemek. | Open Subtitles | واجبك هو مراقبة اعضاء الفريق فى محطة اخرى على الجزيرة |
Herkesin evine güç sağlayabilecek yeterli miktarın olması için, sisteme gelen bütün elektriği gözlemlemek gibi önemli bir işi var. | TED | لديه عمل مهم في مراقبة جميع الكهرباء القادمة الى النظام للتاكد من ان هناك طاقة كافية لجميع المنازل |
Kömür ocaklarından dolayı, tedavileri gözlemlemek için.. ..bu hastanede harika fırsatlar oluyor. | Open Subtitles | بالمستشفى هنا ، توجد فرصة لملاحظة الحالات وطرق العلاج نظراً لوجود مناجم الفحم |
Evren'i gözlemlemek için daha önce elimizde olmayan tamamen yeni bir yol. | TED | إنها طريقة جديدة تماماً لرصد الكون التي لم نملكها من قبل. |
Sanırım, onu gözlemlemek konusunda daha avantajlısın. | Open Subtitles | أعتقد أن لديك إحتمالية أقوى لمراقبة تصرفاتها |
Dağın tam üstüne, genişlemeyi gözlemlemek için bir komuta merkezi kurduk. | Open Subtitles | هذا صحيح لقد أنشأنا قيادة ميدانية أعلى الجبل لمراقبة التوسع |
Yabancı bir topluluğu gözlemlemek için çok kötü bir yol. | Open Subtitles | هذه وسيلة سيئة للغاية لمراقبة الثقافة الأجنبية. |
Olanları gözlemlemek ve ve Hollandalı ajan kendimi tanıtmak için orada bulunuyordum. | Open Subtitles | أنا كنت هناك لمراقبة ما الذي حدث و أن أعرف نفسي للعميل الهولندي. |
Yaklaşık 10 yıl önceydi, 11 Eylülden birkaç ay sonra terörle mücadele dairesini gözlemlemek için Scotland Yard'a atanmıştım. | Open Subtitles | نعم قبل 10 سنين اشهر قليلة بعد حادثة 11 من سبتمبر تم ارسالى الى سكوتلنديارد لمراقبة كيف هو نظام مكتب مكافحة الإرهاب |
Bu yüzden ben de kurtları daha yakından gözlemlemek gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | حتى ظننت أننا يجب أن نلاحظ الذئاب عن كثب. |
Öbür mezhepleri de gözlemlemek ilginç olur. | Open Subtitles | من المثير بالأهتمام أن نلاحظ الطوائف الأخرى! |
İkinci aşama, insanların gerçek hayattaki durumlarını gözlemlemek ve onlarla empati kurmak. | TED | الخطوة الثانية هي مراقبة الناس في ظروف واقعية والتعاطف معهم. |
Çitleri, yörüngede dolaşan, insan yapımı olan 7,087 nesneyi gözlemlemek için kullanırız. | Open Subtitles | نستخدمه فى تعقب و مراقبة 7087 جسم صناعى يدور حول الأرض |
Evinizin her odasına video kamera koymak ve böylece davranışlarınızı gözlemlemek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أضع كاميرات فيديو في كل غرفة من منزلكم كي أتمكن من مراقبة سلوككم الطبيعي |
Görevimiz bu kadını doğal yaşam alanında gözlemlemek. | Open Subtitles | مهمتنا هي مراقبة هذه السيدة لملاحظة أسلوب حياتها |
gözlemlemek ve başkasından iyi yapmak yarışmadaki en önemli şeydir. | Open Subtitles | لملاحظة ومحاكاة أكثر مهم في مسابقة |
Şimdi size bir değişen okyanusu gözlemlemek için nasıl veri topladığımızla alakalı örnek vermek istiyorum. | TED | والأن اريد ان أعطى لكم مجرد مثال على كيف نجمع بيناتنا لرصد المحيط المتغير. |