| güçlü bir kız ama sanırım şu anda abisine ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها فتاة قوية, لكن أعتقد أنها في الوقت الحالي بحاجة لأخيها. |
| Nişanlım müthiştir, yani kesinlikle güçlü bir kız, kadındır akıllı bir kadın, yani, tamamen. | TED | خطيبتي رائعة جدًا، هي فتاة قوية حقًا، وامرأة امرأة ذكية، مثل، تمثل لي كل شيء. |
| Bence o güçlü bir kız ve sadece bizim desteğimize ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنا حقاً أعتقد أنها فتاة قوية وأنها فقط تحتاج إلى دعمنا |
| güçlü bir kız bebek, onu bekleyen ellerle buluşuyor ve yaşlı kadınlar zafer çığlıkları atıyor. | TED | تنزلق طفلة قوية في يديها المنتظرة وتصرخ النساء المسنات صرخات منتصرة. |
| Sen güçlü bir kız değilsin. Bunu kafana sok. | Open Subtitles | لست طفلة قوية يجب أن تعى ذلك فى عقلك |
| Umarım, güçlü bir kız olduğunu da görebilmişsindir. | Open Subtitles | آمل أنكَ رأيت كم هي فتاة قوية. |
| İyi olacak. O güçlü bir kız. | Open Subtitles | ستكون بخير إنها فتاة قوية |
| - Hayır o güçlü bir kız. | Open Subtitles | - لا, أنها فتاة قوية - |
| güçlü bir kız, Bayan Garner. | Open Subtitles | " إنها فتاة قوية سيدة " غارنر |
| Ama O güçlü bir kız. | Open Subtitles | لكنها فتاة قوية... |
| Amy güçlü bir kız. | Open Subtitles | إيمي طفلة قوية |