Freddy, bazen karşındaki hiç umursamıyormuş gibi görünebilir ama aslında senin kadar güçlü değildir. | Open Subtitles | في بعض الأحيان، فريدي، يبدو أن الشخص لا يهتم. ولكن في الواقع، انها ليست قوية كما كنت. |
Bilirsin o çok güçlü değildir. Şoka dayanamazdı sanırım. | Open Subtitles | انها ليست قوية و لن تتحتمل الصدمة |
Fakat aslında güçlü değildir. | Open Subtitles | لكن حقيقة الأمر أنها ليست قوية. |
Ancak bu adada ve Güney Pasifiğin daha doğusu boyunca herşeyin üstesinden gelmek için yeterince güçlü değildir... | Open Subtitles | فإنه ليس قوي بدرجة كافية ليحمله خارج الجزيرة و أكثر من ذلك, شرقاً عبر المحيط |
Belki bizim kadar güçlü değildir. | Open Subtitles | لربّما ليس قوي مثلنا. |
Pek güçlü değildir. | Open Subtitles | انها ليست قوية. |
Belki de artık gerçeği kabullenmeliyim. - Belki de oyunum güçlü değildir. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}ربما علي تقبل الواقع فحسب ربما جاذبيتي ليست قوية |
güçlü değildir. | Open Subtitles | ليست قوية |