ويكيبيديا

    "gülümsediğinde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تبتسم
        
    • تبتسمين
        
    • يبتسم
        
    • ابتسمت
        
    • عندما يُكشر
        
    Ama gülümsediğin zaman... canım, sen gülümsediğinde, işte bu an için yaşıyorum. Open Subtitles لكن عندما تبتسم يا عزيزى, عندما تبتسم هذا ما أعيش من أجله
    ve sana her baktığında, ve her gülümsediğinde, Open Subtitles وفي كل مرة تنظر إليك وفي كل مرة تبتسم لك
    Fasulyelerin içindeki eşekarılarından nefret ediyor. Ve gülümsediğinde gözleri ışıldıyor. Open Subtitles تكره الحشرات في الحساء و عينيها تلمع حينما تبتسم
    gülümsediğinde burnunla yaptığın o küçük şey artık hoşuma gidiyor. Open Subtitles و أحب هذا الشئ الذي تفعليه بأنفك عندما تبتسمين
    Bahse girerim gülümsediğinde gerçekten bu odayı aydınlatırsın. Open Subtitles هل تعلمين أراهن أنك عندما تبتسمين تضيئين الغرفة
    Birisi bana gülümsediğinde tek gördüğüm bir şempanzenin hayatı için yalvarışıdır. Open Subtitles عندما يبتسم لي أحد لا أرى سوى قرد يتوسل طلباً لحياته
    Ve gülümsediğinde beni inandırdın Seninle şarkı söyleyebileceğime Open Subtitles وعندما ابتسمت جعلتني أشعر بأني أستطيع الغناء
    Çünkü her gülümsediğinde... veya güldüğünde... veya hayatından zevk aldığında, bu onların rüyalarını gerçeğe dönüştürür. Open Subtitles لأنك كلما تبتسم أو تضحك أو تستمتع بحياتك
    Ama sen benim için gülümsediğinde dünya bana güzel görünür. Open Subtitles ولكن عندما تبتسم لي ,كل العالم يبدو بخير
    Ama sen benim için gülümsediğinde dünya bana güzel görünür. Open Subtitles اني اعرفها .. عندما تبتسم العالم كله يبدو بخير
    Ve jüriye gülümsediğinde, kibar ol. Open Subtitles وحين تبتسم إلى هيئة المحلّفين لتكن لطيفاً
    Sen gülümsediğinde bile dünyaları ayağına serersin. Open Subtitles أنت مُـتعود أنّ العالم يقع بين قدميك لحظة ما تبتسم
    Onun gibi biriyle hiç tanışmadım, ve bana gülümsediğinde, buna paha biçemezsin. Open Subtitles لم ألتق بواحدة مثلها و عندما تبتسم لي لا يمكن أن أضع سعرا لذلك
    Evet cennet açılıyor her gülümsediğinde Open Subtitles " نعم ، الجنة مفتوحة " " عند كل وقت تبتسم فيه "
    Yani hoş. gülümsediğinde ağzının aldığı şekil. Open Subtitles أعني إنه لطيف, ما يحدث لفمك عندما تبتسم
    Eminim gülümsediğinde çok güzel oluyorsundur. Open Subtitles أرهن أنك ستبدين بغاية الجمال عندما تبتسمين
    Eminim gülümsediğinde çok güzel oluyorsundur. Open Subtitles أرهن أنك ستبدين بغاية الجمال عندما تبتسمين
    gülümsediğinde ise, daha da beter! Open Subtitles يزداد الأمر سوءا حينما تبتسمين هكذا
    gülümsediğinde yüzün nasıl oluyor hissetmek istedim. Open Subtitles -أريد معرفة كيف يبدو ملمس وجهكِ حين تبتسمين
    Kader, intikam almak kadar vahşi ve çirkin bir şeye gülümsediğinde bu sadece Tanrı'nın varlığının değil aynı zamanda insanın onun iradesini gerçekleştirdiğinin de bir kanıtıdır. Open Subtitles عندما يبتسم لك الحظ مع فكرة قبيحة و عنيفة مثل الانتقام يبدو بوضوح و لاشك أن الله موجود و أنك ستنفذ مشيئتة
    gülümsediğinde, ona bakmaktan kendimi alamıyorum. Open Subtitles وعندما يبتسم لا أستطيع التوقف عن النظر إليه
    gülümsediğinde gözlerinin aldığı şekil... Open Subtitles الطريقة التي بدت عيناها فيها عندما ابتسمت
    Sokakta gördüğünüz herhangi birine benzer ama gülümsediğinde, kuşlar telefon tellerinden düşer. Open Subtitles إنه يبدو مثل أى شخص تراه فى الشارع ولكن عندما يُكشر تسقط الطيور من على أسلاك الهاتف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد