Her ne kadar kendi kanından biraz verilmesi için Ernie'yi yukarı yolluyor olsak da, kendimi gülümsemekten alamadım. | Open Subtitles | ليستعيد بعضاً من دمه لم أستطع منع نفسي عن الابتسام |
gülümsemekten mutluymuşuz gibi davranmaktan bıktım usandım. | Open Subtitles | تعبت من الابتسام. تعبت من تمثيل أننا سعداء. أنا فقط لا أريد الذهاب إلى الحفل. |
gülümsemekten bahsetmişken, sanırım McGee bir şeyler buldu. | Open Subtitles | بالحديث عن الابتسام أعتقد أن ماكجى لديه شئ |
Ve çok mutlu hissediyorum, gülümsemekten kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | واشعر بالسعادة,ولا يمكنني التوقف عن الابتسام |
Yüzüm, gülümsemekten acıyor artık. | Open Subtitles | لقد بدأ وجهي يؤلمني من الابتسام |