- dediğimde neden güldün öyle ise? | Open Subtitles | لقد ضحكت عندما قلت ان ملذات الانسان ليست لي |
Tam zamanında ofisine geldiğimde yüzüme güldün. | Open Subtitles | لقد ضحكت فى وجهى عنما اتيت لمكتبك فى الميعاد |
Söylesene, sen en son ne zaman güldün? | Open Subtitles | أخبرني شيئاً واحداً. متي كانت آخر مرة ضحكت فيها؟ |
Şimdi sen güldün biraz sandık deyince. | Open Subtitles | لا تظن أني لم أرك وأنت تضحك عندما ذكرت الانتخابات قبل قليل. |
İyi ama bunu alıp yanıma geldin ve güldün. | Open Subtitles | لكنكِ اخذتيها وصعدتِ لعندى ؟ و ضحكتِ ؟ |
Aletine bakıp güldün mü? | Open Subtitles | ما الذي فعلته ؟ هل سخرت من قضيبه ؟ |
Arkamdan güldün mü bari? | Open Subtitles | أراهن أنك كنت تضحكين علي كم كنت غبيا , هه ؟ |
"Onun şakasına güldün, benimkine gülmedin." | Open Subtitles | "لقد ضحكتي على تلك الضحكة, لم تضحكي على مزحتي" |
Sen, güldün, ama doğrusu bunu iğrenç buldun, değil mi? | Open Subtitles | أنتَ ، أنتَ ضحكت ، بالرغم من أنكَ شعرت بالأهانة ، صحيح؟ |
Daha önceden biliyordun, ama yine de güldün. | Open Subtitles | أنتَ سمعت ذلك قبلاً، لكنكَ ضحكت على أي حال. |
Ve sen bana güldün sanki başından beri bir oyunmuş gibi. | Open Subtitles | ثم ضحكت علي كأنها مجرد لعبه منذ البداية.. |
- Dün, saçımdan yaprak aldın Salı günü de söylediğim bir şeye deli gibi güldün. | Open Subtitles | البارحة، أبعدت ورقة نبات من شعري، ويوم الثلاثاء ضحكت بشدّة على شيءٍ قلته. |
Beni Cochon'a götürmeni istediğimde bana güldün. | Open Subtitles | إن كنت تأخذني إلى مطعم "كوتشن" ضحكت عليّ |
Seni yemeğe davet etmiştim ama sen suratıma güldün. | Open Subtitles | وطلبت منك العشاء معى ... و وانت ضحكت فى وجهى |
Tanrı'nın huzurunda nedenlerin sayesinde güldün. | Open Subtitles | -أنت تضحك في وجه الله بمساعدة المنطق |
Sen de her seferinde güldün. | Open Subtitles | و كنت تضحك في كل مرة |
güldün. Neden gülüyorsun? | Open Subtitles | أنت تضحك، لماذا تضحك مجددا ؟ |
Komikti, sen de güldün. | Open Subtitles | لقد كان مضحكاً أنت ضحكتِ |
Belki de ona güldün. | Open Subtitles | وربما حتى ضحكتِ |
Sonra faiz hariç 50.000 dolar da Neville Baraka'ya borçlandın, adam seni öldürecek çünkü desteyi keserken maça papazını buldu ve sen ona güldün. | Open Subtitles | وثم 50 ألف من ضمنها الفوائد (لذلك( نيفلباراكا.. الذي سوف يقتلك بسبب عندما تخلط البطاقات، حصل على بطاقة "البستوني" وأنت سخرت منه. |
Peki ne zaman çocuklar gibi güldün? | Open Subtitles | لما اشعر بأنك تضحكين كالأطفال ؟ |
Bugüne kadar ne güldün ne ağladın, bu çok ürkütücü! | Open Subtitles | اذا ضحكتي أو بكيتي أنتي بشعة |
Ben yanına gittim ve zar zor adımı söyledim sonra sen güldün ve İngilizce'nin ikinci dilim olmasıyla ilgili bir şaka yaptın. | Open Subtitles | وإستطعت بالكاد أن أنطق بإسمي، فضحكتِ أنتِ، وألقيت دعابة بشأن كون الإنجليزية هي لغتي الثانية، وبعدها... |
Ne zaman boyum kısa diye gülse onunla beraber güldün. | Open Subtitles | في كل مرة كان يسخر مني لكوني قصيرة, سخرتي معه |
Sen de bu yüzden onu onaylayıp, güldün. | Open Subtitles | لذا مقابل ذلك أنت فقط وافقته وضحكت. |