ويكيبيديا

    "gümüşle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بالفضة
        
    • الفضة
        
    Onlar ancak: gümüşle, güneş ışığıyla ve kazıkla ölür. Open Subtitles يمكن قتلهم بالفضة وضوء الشمس والأوتاد الخشبية
    İnsana benziyordu ama her tarafı gümüşle kaplıydı ve sörf tahtasına benzer bir şeyin üzerinde uçuyordu. Open Subtitles إنه يبدو و كأنه رجل لكنه مغطى بالكامل بالفضة و يطير على شيء يشبه يشبه لوح تزلج من نوع ما
    Tabutlarımızdan ayrılmamak için kendimizi gümüşle zincirleyeceğiz. Open Subtitles سنربط أنفسنا بالفضة حتى نبقى داخل أكفاننا
    gümüşle değil mi? Kafayı kalpten ayırmak gerekiyor. Gümüş yalnızca çok acı verir. Open Subtitles لا, فى الحقيقة عليكِ أن تفصلى الرأس عن القلب الفضة تؤذى كثيراً فقط
    Labaratuarımız kalıpta bulunan gümüşle kurbanda bulunan mermimin gümüşünün özdeş olduğunu kanıtladı. Open Subtitles معمل الأثر حلل الفضة في ذوبان الرصاصة تركيب مطابق للرصاصة في الضحية
    Keşke bunu gümüşle zincirlenmediğim zaman söylesen yüzüme. Open Subtitles لكم أحب أن تقول هذه الكلمات في وجهي عندما لا أكون مقيدة بالفضة.
    Biz bağış istemiyoruz. Size gümüşle ödeme yaparız. Open Subtitles اننا لا نسألك شفقة سوف ندفع لك بالفضة
    İnsana benziyordu ama her tarafı gümüşle kaplıydı ve sörf tahtasına benzer bir şeyin üzerinde uçuyordu. Open Subtitles بدا مثل رجل، لكنه مغطى بالكامل بالفضة وهو يطير على، مثل... شيء مثل لوح تزلج... أعرف أن هذا يبدو جنوناً
    gümüşle bağlanmış, çimentoyla kaplanmış. Open Subtitles ،مغلّف بالفضة مرصّع في الإسمنت
    Karışık biraz. Eric'i gümüşle bağladım. Open Subtitles إنها مسألة معقدة إريك مكبل بالفضة
    "evlerini gümüşle doldururlar. Open Subtitles الذين يملأون بيوتهم بالفضة.
    Kendisini gümüşle krala bağladı. Open Subtitles ربط نفسه بالفضة مع الملك
    Biri neden bıçağını gümüşle kaplasın ki? Open Subtitles لماذا تصفح نصل بالفضة ؟
    Cebini gümüşle doldurabilirim. Open Subtitles يمكنني أن أحشو جيوبك بالفضة
    Üzgünüm ama, gümüşle yetineceksin. Open Subtitles في الواقع يجب أن ترضى بالفضة
    - Kılıç iyi olursa ödemeyi gümüşle yaparım. Open Subtitles لو كان جيدًا، سأدفع لك بالفضة
    1775'de Paul Revere, fenerlerin parlaklığını artırmak için gümüşle kaplamıştı. Open Subtitles بعام 1775، قام (بول ريفير) بتبطين المصابيح بالفضة... لكي يزيد من توهجها.
    gümüşle onu kestiğimde çok korktu. Open Subtitles وهلع عندما جرحته بسكين من الفضة
    - Onların sadece gümüşle öldürülebileceğini söylemişti. Open Subtitles -أخبرتني أن الطريقة الوحيدة.. لقتله هي بأستخدام الفضة.
    - Çünkü sahte gümüşle bir ilgisi var. Open Subtitles لأن لها علاقة مع الفضة المُزيفة.
    ki seni gümüşle cömertçe ödüllendireyim. Open Subtitles وسيدفع لك مقابل هذا مبلغ باهظ من الفضة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد