Hasta gibi duruyorsunuz, Sahib. Belki de bir gün izin alıp dinlenmelisin. | Open Subtitles | تبدو مريضاً ، ربما يكون عليك أخذ يوم إجازة من إجازاتك الشخصية |
Bina çalışmaya başlayınca yarım gün izin. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | نصف يوم إجازة عند تشغيل المبنى شكرا يا سيدي |
Yine de bir gün izin alıp benim gibi bir tembelle bile ekip oluşturmak istiyorsan şikayet etme gibi bir lüksüm olamaz. | Open Subtitles | ومع ذلك حتى وإن أخذت اليوم إجازة للتسكّع رفقة متكاسل مثلي فأنا لا أعتقد بأنّ أيّ شخص لديه الحقّ للتذمّر حيال ذلك |
Bu geziye katılmak için 4 gün izin aldığını söyledi. | Open Subtitles | قال أنها أخذت 4 أيام إجازة من أجل هذه الرحلة |
Sadece bir kaç görüşme yapılacak. Neden tüm gün izin kullanmadığını anlamıyorum. | Open Subtitles | إنّها مجرّد حفنة من المقابلات لا أعرف لمَ لم تأخذ بقيّة يوم عطلة كاملة |
Birkaç gün izin yapmak ister misin? İznin var. Kullan onları. | Open Subtitles | إن كنتِ تحتاجين إلى بضع أيام عطلة لك ذلك |
Bu arada birkaç gün izin alsanıza? | Open Subtitles | في الوقت نفسه ، لماذا لا تأخذ بضعة أيام أجازة ؟ |
Birkaç gün izin almak istiyorum. Bununla bir başkası ilgilenemez mi? | Open Subtitles | أود فقط أن أحظى ببضعة أيام راحة ألا يمكنك أعطائها إلى شخص آخر؟ |
Bunun için işten yarım gün izin aldım! | Open Subtitles | أخذت نصف اليوم عطلة من أجـل هذا |
İstersen yarım gün izin yap. Gidip çocuğu gör. | Open Subtitles | خذي نصف يوم إجازة إذا رغبت بذلك اذهبي لرؤية الطفلة |
İstediğin kadar üzülebilmen için sana bir gün izin vermedim mi? | Open Subtitles | -ألم أقل لك أن تأخذي يوم إجازة عندما تكونين حزينة ؟ |
İnsanlara yardım etmek yerine, bir gün izin alıp herkese bir iyilik yapsan nasıl olur? | Open Subtitles | لمَ لا تسدي للجميع معروفاً وتأخذ يوم إجازة عن مساعدة الناس؟ |
- Dün burayı görünce bir gün izin alıp sana yardımcı olabileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | ـ فكرت بأن آخذ هذا اليوم إجازة وأنجز هذا العمل لكي |
Buraya gelip sana yardım etmek için yarım gün izin aldım çünkü sen benim arkadaşımsın. | Open Subtitles | لقد أخذتُ نصف اليوم إجازة كي آتي وأساعدك |
Bence birkaç gün izin alıp şimdi gitmelisin. Ben hallederim. | Open Subtitles | أعتقد بأنك يجب أن تأخذ بضعة أيام إجازة و تذهب الآن. |
Kayıtlarda bir kaç gün izin alabilecek zamanları vardı. | Open Subtitles | حسنًا لقد حضوا ببعض الوقت لكي يقرأوا الكتب أخذوا عدة أيام إجازة. |
Hizmetçilerine bir gün izin vermeleri falan. | Open Subtitles | ماذا , إعطاء الخادمات . يوم عطلة إضافي و من هذا القبِيل |
Ona bir gün izin versem diyorum. Sorun olmaz değil mi? Eğer istiyorsan ver. | Open Subtitles | فكرت أن أعطيها يوم عطلة أنتِ لن تمانعي ، أليس كذلك ؟ |
Birkaç gün izin al tatlım. Git kardeşinin yanında ol. | Open Subtitles | خذي بضعة أيام عطلة يا عزيزتي اذهبي لمساندة شقيقك |
Yıllık 6 gün izin, sağlık sigortası... | Open Subtitles | ستة أيام أجازة براتب في السنة. الخيار لشراء للشركة تأمين الصحي؟ |
Kinko's beş gün izin verdi. Sorun değil. Kinko's mu? | Open Subtitles | كينكو) أعطاني 5 أيام راحة) ليست نهاية العالم |
Teşekkürler, Bart. Bu sayede okuldan bir gün izin aldık. | Open Subtitles | شكراً (بارت)، لقد أخذنا اليوم عطلة من المدرسة بسببك |
Ben de ona bir gün izin vermeyi düşündüm. | Open Subtitles | وتراءى لي أن أعطيه أجازة اليوم. |
Üzgünüm hanımefendi. Bir gün izin aldı. | Open Subtitles | معذرة يا سيدتي ، لقد نال إجازة اليوم |
Haftada bir gün izin verdin mi? | Open Subtitles | - نعم و قمت بمنحهم يوماً من سبعة أيام للراحة |
Artık o kadar meşgul değiliz, bir gün izin yapabiliyorum. | Open Subtitles | اما الآن , لسنا بمشغولين كثيراً لذلك بامكاني اخذ يوم اجازة |
Onlara rahiplerin buğdayını ve bir gün izin veriyor. | Open Subtitles | لقد أعطاهم حبوب الكهنة و يوم راحة كل سبعة أيام |
Daniel'ın sana bir gün izin vermesi çok hoş. | Open Subtitles | -جميل من "دانييل" أن يعطيكِ يوم إجازه |
Morgda 39 tam gün ve sonunda bir gün izin aldın. | Open Subtitles | تسعة وثلاثون يوماً متتالية في المشرحة وأخيراً أخذتِ يوماً أجازة |