Seni hızlıca, bir daha gün yüzü göremeyeceğin kişisel hapishaneme koyabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أخذك لسجني الخاص الآن حيث لن ترَ ضوء النهار مجددًا |
Daha önce hiç gün yüzü görmemiş birşeyin yoğunluğun iç mekanizmalarına girebildiği bir alan. | TED | الفضاء حيث الأمر الذي لم يسبق له أن رأى ضوء النهار يمكنه الدخول في أعمال داخلية كثيفة. |
Cildim kâğıt kadar beyazdı. Asla gün yüzü görmedim. | Open Subtitles | بشرتي كانت بيضاء كالورق، لم أتمكن من رؤية ضوء النهار أبداً |
- 8 aydır gün yüzü görmemiştir. Haramdır. | Open Subtitles | لم ترى ضوء النهار من 8 شهر ، هذا شيء حرام |
Avatar ve arkadaşlarını, bir daha gün yüzü göremeyecekleri bir yere kapatın. | Open Subtitles | تأكدوا أن الآفاتار و أصدقاؤه لن يروا ضوء النهار مجدداً |
Kadın aylardır gün yüzü görmemiş. | Open Subtitles | هذه المرأة لم ترَ ضوء . النهار منذ عدة أشهر |
Yarışmayı kazanması için yardım edersem fotoğrafların asla gün yüzü görmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّه إذا ساعدتها في الفوز بالعرض، فلن ترَ الصور ضوء النهار أبداً |
O herifin bir daha gün yüzü görmesini istemiyorsan, dediğim şekilde yapacaksın. | Open Subtitles | تريد ان تضعه في الخبس ولا يرى ضوء النهار ابداً؟ أ هذا ما تريده؟ |
Bana birinin adını verirlerdi ve o adam bir daha gün yüzü görmezdi. | Open Subtitles | يخبرونني باسك الرجل وبعدها لن يرى الرجل ضوء النهار |
Biraz önce bana ve ekibime gün yüzü göstermeyeceğinizi söylüyordunuz bu düşüncenizi bir ilerleme olarak değerlendiriyorum. | Open Subtitles | قبل قليل ضمنت على ألّا أرى أنا ولا طاقمي ضوء النهار أبدًا لذا أعتبر هذا تقدمًا. |
O zamana kadar elimizden gelen tek şey onları sandıklamaya, kilitlemeye ve bir daha asla gün yüzü görmeyeceklerinden emin olmaya kendimizi adamak. | Open Subtitles | حتى ذلك الوقت كل ما يمكننا فعله هو وضعها في صندوق ونغلقه ونكرّس أنفسنا للتأكيد على أنه لا يرى أبداً ضوء النهار |
Sizin ölçütünüz kıçınıza öyle yakın ki gün yüzü göremiyor. | Open Subtitles | معاييركِ قد أوغلت في مؤخرتكِ لدرجة أنّها لا تستطيع رؤية ضوء النهار! |
Yakın zamanda gün yüzü göremeyecek. | Open Subtitles | لن يرى ضوء النهار في أيّ وقتٍ قريب. |
Eğer Kontes'in bu kadar yakınına gelirsen, sana bir daha gün yüzü göstermem. | Open Subtitles | لو أقتربت من (الكونتيسة) أكثر من ذلك، لن أجعلك ترى ضوء النهار مرة أخرى. |
Elimden gelse sana gün yüzü göstermezdim. | Open Subtitles | ولكني ما كنت لأعطيك ضوء النهار! |
"Bir daha gün yüzü görmesin." | Open Subtitles | لن تعرف ضوء النهار مرة أخرى |
Bir daha asla gün yüzü görmeyecek, asla. | Open Subtitles | لن يرى ضوء النهار مجددا ابدا |
Bu makale asla gün yüzü görmeyecek. | Open Subtitles | هذه المقالة لن ترى ضوء النهار |
Bir daha gün yüzü bile göremezsin. | Open Subtitles | كي لا ترى ضوء النهار أبداً ... . |