Tanrı seni günahtan korusun... seni kutsasın ve yanına alsın! | Open Subtitles | بسم لله الذي يطهرك من الخطايا يسامحك و يرفعك لاعلي |
Yargıç Claude Frollo dünyayı kötülük ve günahtan temizlemeyi arzulardı. | Open Subtitles | القاضي كلود فرولو كان يتطلع الي تطهير العالم من من الرذائل و الخطايا |
O adam günahtan başka bir şey veremez sana. | Open Subtitles | هذا الرجل ليس لديه ما يعطيه لك سوى الخطيئة |
günahtan da bahsetme. Madem dinin o kadar iyi, Tanrın o kadar iyi, kızımı iyileştirsin. | Open Subtitles | لا تخبرني عن الخطيئة أنت مؤمن كل هذا الأيمان بربك |
Beni vicdanımda rahatsız eden bir günahtan, çok daha kötüsü var. | Open Subtitles | فلديّ ما هو اسوأ بكثير من خطيئة تختلج بضميري |
günahtan söz etmişken, Binbaşı hiç bir katilden söz etti mi? | Open Subtitles | بالحديث عن الذنوب, هل سبق وتحدّث معك الميجور عن قاتل ؟ |
Eminim karın da bu günahtan korunduğunu duyduğuna sevinmiştir. | Open Subtitles | واثق أن زوجتكَ سعيدة أيضًا لكونكَ قاومت الإغراء. |
Sen de hâlâ zırhlarla gezebilirsin ama ben galiba beni sokacakları her günahtan keyif alacağım. | Open Subtitles | حسناً، يمكنك الاحتفاظ بالدرع الخاص بك لكن عليّ الاستمتاع بأي خطايا يقدمونها لي |
Yargıç Claude Frollo dünyayı kötülük ve günahtan temizlemeyi arzulardı. | Open Subtitles | القاضي كلود فرولو كان يتطلع الي تطهير العالم من من الرذائل و الخطايا |
Vazodan bahsetmiyor ,fakat yedi ölümcül günahtan bahsediyor. | Open Subtitles | إنها لا تتحدث عن الجرّة، ولكنها تتحدث عن الخطايا السبع القاتلة؟ |
Aslına bakarsan, en büyük yedi günahtan biri. | Open Subtitles | وهو في الحقيقة واحد من الخطايا السبع المميتة |
Bu öfkenin yedi ölümcül günahtan biri olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم بأنَّ الغضب هو أحد الخطايا القاتلة؟ |
Öfke, kıskançlık, bunlar yedi ölümcül günahtan ikisi. | Open Subtitles | إنهما إثنان من الخطايا السَبع المُهلِكَة |
Bağışlayın, Monsieur Aramis. Ama ilk günahtan konuşmaya başlayınca.. | Open Subtitles | اغفر لي مسيو أراميس ولكن عندما بدأت الحديث حول الخطيئة الأصلية |
"Tanrı'm, beni bu dünyadan günahtan ve utançtan al, beni sana, cennete al," dersen | Open Subtitles | يا الله خذني من عالم الخطيئة والعار خذني اليك , في الجنة |
Tanrı bizi günahtan kurtarır eğer onu takip edersek. | Open Subtitles | الله سوف يحررنا من الخطيئة اذا اخترنا ان نتبعه |
Bu senin günahtan, ahlaksızlıktan ve fesattan yana olduğunu mu gösterir? | Open Subtitles | هل يعني ذلك بأنك في تحيّز أو خطيئة, أو بأنك فاسق أو عاصي ؟ |
Günah içinde doğdun, tüm hayatın bir günahtan ibaret diyorlar. | Open Subtitles | ويخبرونك بأنّ تعيش في خطيئة وأنّ حياتك كلّها عبارة عن خطيئة |
Deliller onun günahtan muaf öldüğünü kanıtlıyor. | Open Subtitles | والأدلة تشير إلى أنها ماتت نقية من الذنوب |
Eminim karin da bu günahtan korundugunu duyduguna sevinmistir. | Open Subtitles | واثق أن زوجتكَ سعيدة أيضًا لكونكَ قاومت الإغراء. |
Bu arada , buraya... ayda bir gelip ölümcül yedi günahtan her birini işliyor. | Open Subtitles | يخطب في الأخلاق و الفضائل ... و في الوقت نفسه، يأتي هنا مرة كل شهر و ينغمس في واحدة من السبع خطايا المميتة |
General Pinochet'in hükümeti birçok büyük günahtan ötürü suçluydu. | Open Subtitles | حكومة الجنرال "بينوتشيه" مذنبة لخطايا عظيمة وكثيرة. |