Dev sinekler günbatımına doğru kanat çırparken. | Open Subtitles | طيران الذباب الضخم ببطئ بعيداً إلى الغروب |
Gündoğumundan günbatımına, günbatımından gündoğumuna, gündüz ve gece, gece ve gündüz ... hep çıplak. | Open Subtitles | من شروق الشمس للغروب، ومن الغروب لشروق الشمس ليلا ونهارا ، نهارا وليلا عارية دائما |
Baba'dan Mobil'e, tahmini varış saatimiz, günbatımına 1 saat kala. | Open Subtitles | الوقت المتوقع لوصولنا هو ساعة قبل الغروب |
Şehirlerarası Suyolu test edilecek ve günbatımına kadar kullanılır hale getirilecek. | Open Subtitles | وسيتم إختبار الطريق السريع المائية و تجهيزها للإستخدام قبل غروب الشمس |
İkiye bölsen bile kafalarının günbatımına dek dayandığını duymuştum. | Open Subtitles | حتى لو قطعتها لنصفين , ستظل الرأس حيه حتى غروب الشمس , سمعت ذلك |
günbatımına dek dönmezsek, Charlotte teyzeye gidin. | Open Subtitles | إذا لم نعد مع المغيب خذيهم للخالة تشارلوت. |
Her akşam günbatımına bakıyor ve yaydığı son sıcaklığı sana gönderebilmek için içime doldurmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كل يوم أراقب الغروب وأحاول أن أخزن كل الدفء في قلبي وأرسله من قلبي إلى قلبك |
Her akşam günbatımına bakıyor ve yaydığı son sıcaklığı sana gönderebilmek için içime doldurmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كل يوم أراقب الغروب وأحاول أن أخزن كل الدفء في قلبي وأرسله من قلبي إلى قلبك |
Der prens, atını günbatımına doğru sürerken. | Open Subtitles | هكذا يقول الأمير و هو يقود جواده لحظة الغروب |
Sonra da kaçıp arabaya atladı. günbatımına doğru basıp gittik işte. | Open Subtitles | بعدها قفزت إلى السيارة وابتعدنا إلى الغروب |
günbatımına gezinti yapmak, film falan mı bu, ha? | Open Subtitles | عن ركوب الخيل خلال الغروب كأنه فيلم، أليس كذلك؟ |
günbatımına yarım saat kala 200 ton sığırı toplayamam. | Open Subtitles | لا يمكنني جمع 200 طن من اللحم و قد تبقى 30 دقيقة على الغروب |
Şu günbatımına bak. Eksik olan tek şey sensin. | Open Subtitles | شاهدي منظر الغروب الشيء الوحيد المفقود هو أنت |
günbatımına kadar dönmezsem... ordu Roma'ya yürüsün. | Open Subtitles | إذا لم أعد عند غروب الشمس فدعى الجيش يدخل روما |
Eğer günbatımına kadar dönmezsem, lejyonlar Roma'ya saldıracak. | Open Subtitles | إذا لم أعد مع غروب الشمس سوف تسير الجيوش تجاه روما |
Ama günbatımına kadar iki şeyin gerçekleşmiş olması gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن مع غروب الشمس سيكون هناك شيئان صحيحان هما حتى الآن خطأ |
günbatımına kadar. Biraz geri çekilmek isteyebilirsin. | Open Subtitles | سيموت عند غروب الشمس ربما يجب عليكِ التراجع الان ـ |
Daha az önce, günbatımına kadar öleceğimi öğrendim. Derim ki, biraz rahatla, birkaç bira iç, ve zamanın gelmesini bekle. | Open Subtitles | لقد عرفت اننى سأموت عند غروب الشمس أقول لك ، يجب عليك ان تختبئ وتقلل احتمال موتك |
Bir banshee onun için çığlık attı. günbatımına kadar ölmüş olacak. | Open Subtitles | لقد اختاره الشؤم لذلك سيموت قبل غروب الشمس |
Öyle ya da böyle bu iş günbatımına kadar bitecek. | Open Subtitles | بطريقة أو بأخرى، سينتهي هذا بحلول المغيب. |
Bu pek hoş bir laf olmadı. Özellikle de günbatımına kadar hayatta kalmana izin verdiğim düşünülürse. | Open Subtitles | هذا ليس لطيفًا، وضعًا بالاعتبار أنّي سمحت لك بالحياة حتّى المغيب. |
Sayısız günbatımına ve yılbaşı sabahına filmlere ve bir sürü kafeinsiz kötü kahveye sahipsin. | Open Subtitles | لديكِ أكثر من مجرد مشاهد للغروب وصباحية الكريسماس والأفلام والشرطة في الكافيه |