Günde bir dolar bana gereksiz bir masraf gibi geldi. | Open Subtitles | دولار في اليوم تبدو كأنها مصاريف غير ضرورية بالنسبة لي |
Günde bir dolar, 10 dolar veya 100 dolar. | TED | دولار واحد أو عشرة دولارات أو مائة دولار في اليوم |
Her zamanki gibi. Günde bir dolar, fasulye ve saman. | Open Subtitles | كما هو الحال دائماً دولار في اليوم لشراء فاصولياء و قش |
Yani bu, çok fakir insanların mal ve hizmete erişimine olanak veren bir iş modeli, gerçekten çok daha kolay, çünkü belli bir hizmet için örneğin Günde bir dolar gibi çok az ödeme yapabiliyorlar. | TED | وهذا يعد نموذجا للعمل الذي سهل من إمكانية وصول السلع والخدمات للأشخاص الفقراء جداً فهو أكثر سهولة، لأنه يمكنهم من دفع مبلغ بسيط، مثل دولار في اليوم على سبيل المثال، للحصول على خدمة محددة. |
Günde bir dolar, artı yemekler. | Open Subtitles | مع دولار في اليوم بالإضافة الى اللحم - يبدو أن هذا إستفزاز |
Bu her gelirden insanların sayısı, günde 1 dolardan itibaren — (Alkış) Gördünüz mü burda bir tepe var, Günde bir dolar civarında, birde burda bir tepe var, 10 ile 100 dolar arasında bir yerde. | TED | عدد من الناس على كل دخل، من دولار في اليوم -- (تصفيق) انظروا، كان هناك حدبة واحدة هنا، حول دولار يوميا، وكان هناك حدبة واحدة في مكان ما بين 10 و 100 دولار. |
- Günde bir dolar! | Open Subtitles | - دولار في اليوم - كلا |
- Günde bir dolar. | Open Subtitles | - دولار في اليوم - |