ويكيبيديا

    "gündemi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جدول
        
    • أجندة
        
    • بجدول
        
    • أجندتها
        
    Gerçekten insanların içine yer eden şey, gündemi ileri taşıyacak olan güven kabiliyetidir. TED وما يدور حقًا في الناس هى تلك القدرة على الثقة وتحريك جدول الأعمال إلى الأمام.
    -Onların gündemiyle bizimki ortak. -Ne gündemi. Open Subtitles جدول عملهم يشبه جدول عملنا اي جدول عمل ؟
    - Onlarında, bizimde gündemimiz ortak. - Ne gündemi? Open Subtitles جدول عملهم يشبه جدول عملنا اي جدول عمل ؟
    Bazı kelimeler var ki bunlara karşı sosyal yaptırımlar olmalı ama bazıları da siyasi gündemi sürdürmek için kullanılır. TED هناك كلمات معينة يجب أن يوضع ضدها نوعا من العقاب الإجتماعي، ولكن بعض منها كان يستخدم لتعزيز أجندة سياسية.
    gündemi olan bir toplantı. sadece tek maddelik bir gündem. Open Subtitles بجدول أعمال مع موضوع واحد فقط عليه
    Ama teknolojinin kendi gündemi var, diğer her şey gibi, hayat gibi. TED لكن التكنولوجيا لها أجندتها الخاصة، كأي شيء، كالحياة نفسها.
    Ama onlar zaten gündemi biraz düşürdüler. Open Subtitles و لكنهم فعلا وضعوا بعض النقاط في جدول الاعمال
    Bu gazetenin basın dürüstlüğünü kiralık bir başkanın politik gündemi uğruna asla tehlikeye atmam. Open Subtitles أنا لن اُغامر بسلامة صحفيين هذه الجريده. من أجل جدول أعمال تأجير سياسة البلدية.
    Oturum varken gündemi hackleyemem. Open Subtitles لا أستطيع إختراق جدول الأعمال في حين أنّ الاجتماع قيد الإنعقاد.
    Ben de bir taraftan, hükümetin dış siyaset gündemi hakkında sağlam bir yazı yazıyorum. Open Subtitles في غضون ذلك, أنا أعمل على ميزة بشأن إدراة جدول أعمال السياسة الخارجية
    Ben de bir taraftan, hükümetin dış siyaset gündemi hakkında sağlam bir yazı yazıyorum. Open Subtitles في غضون ذلك, أنا أعمل على ميزة بشأن إدراة جدول أعمال السياسة الخارجية
    Önümüzdeki bir kaç günde halletmemiz gereken bir kaç önemli konu ve yarın geceki meclis toplantısının gündemi. Open Subtitles عدد قليل من الأهداف الرئيسية أود الحصول عليها في هذه اليومين هذا هو جدول الاعمال واجتماع مجلس الادارة غدا مساء
    Ona gündemi açıp SED için önemli noktaları dile getirmesini söyledim ama... Open Subtitles أخبرته أن يحدث جدول الأعمال بنقطة عاجلة مقترحة لأجل الوحدة الإشتراكية
    Her gece kapalı kapılar ardında buluşup özel bir gündemi tartışıyorlar. Open Subtitles "إنهم يجتمعون وراء الأبواب المغلقة" "كل ليلة لمناقشة جدول أعمال خاص"
    Gözüme çarpmak için çok meşgulsünüz ama gündemi boynunuzu bir kez daha esnetmeden önce mi okurmuş gibi yapıyorsunuz? Open Subtitles أم أنكم مشغولون بالنظر إلي والتظاهر بقراءة جدول الأعمال قبل أن تمدوا أعناقكم مرة أخري؟
    Bu yüzden 2020'e kadar olacaklar için insanları dahil etmenin hiçbir şey değiştereceği yok. Çünkü gündemi belirleyen hala diktatörler. TED لذا فجعل الناس يشاركون للتخطيط لعام 2020 ليس بالضرورة سيقود لتغيير أي شئ. لأن الديكتاتور ما يزال هو الشخص الذي يتحكم في جدول الأعمال.
    Herkesin kendi gündemi vardır, Jonas. Open Subtitles كلّ شخص عنده جدول أعمال، جوناس.
    Trump'ın gündemi sınırları kapatmak ve ticareti kapatmakla ilgili. TED لديه أجندة لغلق الحدود وإلغاء اتفاقية التجارة.
    Pelerin'in "Ark gündemi" için tehdit oluşturması konusunda endişeli misiniz? Open Subtitles هلأنتقلقبأن يشكل"العباءة" تهديداً لما يُسمى " أجندة أرك " ؟
    Amerika'nın gündemi bizden oluşsun istemeyiz. Pekala. Open Subtitles ‫لا يمكن أن يبدو الأمر وكأننا ‫نضغط عليهم لتطبيق أجندة أمريكية
    Sonra yine toplanıp gündemi tartışalım. Open Subtitles ونعود مرة ثانية لنتباحث بجدول الاعمال
    Benim neslim, yeni ağları ve teknolojileri, protesto gösterilerini organize ederken kullanma konusunda inanılmaz başarılı oldu. O protestolar gündemi belirleme, çok sakıncalı yasal düzenlemelerin önüne geçme ve hatta otoriter hükümetleri devirme konularında başarılı oldular. TED لقد أحسن الجيل الذي أنتمي إليه استخدام الشبكات والتقنيات الجديدة لتنظيم الاحتجاجات التي تمكنت بنجاح من فرض أجندتها وإلغاء التشريعات السيئة وحتى الإطاحة بالحكومات الاستبدادية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد