"güneş kadar" - ترجمة من تركي إلى عربي

• كالشمس
• مثل الشمس

güneş kadar parlak bir ışık. Ama o ışığa bakınca gözlerin yanmaz.
مشرقٌ كالشمس لَكنَّه لا يَآْذي للنَاظر إليه

güneş kadar bol bir enerji kaynağı olmadan var olamayacakları sanıldı.
واعتقدنا أنه لن يمكنهم العيش... ... بدون مصدر وافر للطاقة كالشمس...

Bir yerde, ışık hiç olmadığı kadar, neredeyse güneş kadar parıldıyor.
عدا فى مكان واحد الذى تشرق فيه الأضواء كالشمس

Güzelce istirahat edip uyandığınızda kıymetli bebeğiniz güneş kadar parlak şekilde sizi gülümsüyor olacak.
وحينما تستيقظان طفلكما سوف يكون مبتسما ومشرقا مثل الشمس

Öyle ki, daha sonra daha sonra güneş kadar sarışın olan saçlar.
و لكنه لاحقاً أصبح اشقر مثل الشمس

Bazıları güneş kadar parlak bazıları soluktur.
بعضها ساطع مثل الشمس بعضها خافت

Şeferim üstüne yemin ederim, güneş kadar güzeldi!
وفي الحقيقة، إنها جميلة كالشمس

Şerefim üstüne yemin ederim, güneş kadar güzeldi!
وفي الحقيقة، إنها جميلة كالشمس

# Kalbinin sesini dinlediğinde, güneş kadar parlayacaksın #
حينما تتبعين قلبك سوف تلمعين كالشمس

"güneş kadar acımasız, nazar dolu bakışlar biz çabalarken karanlık üzerimize düşer."
"نظرة فارغه لا ترحم كالشمس بينما كل شيء حوله الظلام سيحل مره أخرى

güneş kadar parlak.
إنها ساطعة كالشمس

# Jenna'nın sarı saçları günışığım... #...güneş kadar sıcak... #...güneş kadar parlak.
¶ جينا) الشقراء مشرقة) ¶ ¶ مثيرة كالشمس ¶ ¶ لامعة كشمس مشرقة ¶

güneş kadar parlak ve sıcaktı.
مشرقة ودافئة كالشمس

İkinci Geliş! Kelimeler güç bela çıkıyor Engin bir Dünya Ruhu imgesi Görüşümü bulandırıyor: çölün kumlarının içinde bir yerde Aslan vücutlu ve insan kafalı bir biçim, güneş kadar boş ve acımasız bir bakışla, Ağır bacaklarını kımıldatıyor, üzerine Öfkeli çöl kuşlarının gölgeleri düşerken.
عَوْدَةً ثانية! حينما ألفظ بهذه الكلمات، تُطَارِدُنِي رؤيا تنبثقُ من روح الأكوان تُؤَرِّقُنِي، وتجعلني تَائِهٍ وسط رمال الصحراء شَكْلًا بجسم أسد ورأس إنسان، يُحْدِقُ بِوَحْشِيَّةٍ، بلا رَحَمَةٍ كالشمس يُحرك ساقيه بِبُطْءٍ بينما تُحلق حوله ظلال عصافير الصحراء الساخطة.

- Kar'yn, güneş kadar güzelsin.
-كارين) ) يفوح منك الجمال كالشمس

güneş kadar hastalığa iyi gelen hiç birsey yoktur.
ليس هنا شيئآ مثل الشمس لتشفى مرضك "فال"

"Sevgili Bayan Kringle gözlerin çimler kadar yeşil tebessümün güneş kadar parlak tenin kar tanesi kadar beyaz hayatın eğlenceli gibi görünüyor."
"عزيزتي الآنسة (غرينغل)، "عيناكِ خضراء كالمرج. ابتسامتكِ مشرقة مثل الشمس"