Ama her uçağın geçerken bir defa Güney Afrika'ya inmesi beklenir. | Open Subtitles | أنهم يلزموا جميع الطائرات الهبوط في جنوب أفريقيا قبل المضي قدما |
Bu Bey beni iş görüşmesi için Güney Afrika'ya götürmeyi istiyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يريد أن يقلّنى إلى جنوب أفريقيا فى مقابلة عمل |
Her yıl giderek Güney Afrika'nın yeni Güney Afrika'ya dönüşümünü izleme şansına sahip olduğum için çok şanslıydım. | TED | كنت محظوظا للغاية لمشاهدتي التغيير في جنوب أفريقيا التي عهدناها نحو جنوب أفريقيا جديدة عند ذهابي سنة بعد أخرى. |
Atgillerin Güney Afrika'ya özgü bir üyesi. | Open Subtitles | إنه من فصيلة خيلية موطنه الأصلي جنوب إفريقيا |
2000 yılında, Güney Afrika'ya yeni bir opera topluluğu kurmak için gitme fırsatım oldu. | TED | مرة أخرى في عام 2000، أتيحت لي الفرصة للذهاب الى جنوب افريقيا لتأسيس شركة جديدة للأوبرا |
Güney Afrika'ya gelen diğer manşetler ise: Bain Capital ve KKR oldu, finansal ortaklığın süper güçleri. | TED | بعض رئاسة الشركات التي وصلت مؤخراً لجنوب أفريقيا كانت باين كابيتال و كيه كيه آر ، عمالقة أعمال الأسهم الخاصة. |
Öyle bir Güney Afrika'ya inandık ki, bütün insanların sadece insan olarak, tanrının ailesinin eşit birer bireyi olarak yargılandıkları bir ülke. | Open Subtitles | ونوع دولة جنوب أفريقيا التي ستكون عليها حين ُيحكم على جميع الرجال كبشر كخلائق متساوية عند محكمة الخالق |
İngiltere'den Güney Afrika'ya 10.000 kilometrelik yolu.... ... içgüdüsel olarak bulabilirler. | Open Subtitles | على القيام برحلة الـ10 آلاف كيلو متر من بريطانيا حتى جنوب أفريقيا بدون أن يكون قد قام بها أبداً من قبل |
JFK, LaGuardia ve Newark'dan Güney Afrika'ya giden tüm uçuşları kontrol et. | Open Subtitles | إفحص جميع الرحلات المتجهه إلى جنوب أفريقيا |
Cape Town'dan bu gece Güney Afrika'ya yola çıkacakmış. | Open Subtitles | محدد موعد مغادرتها الى كايب تاون فى جنوب أفريقيا الليله |
Bu doğru değil. Ben hiç Güney Afrika'ya gitmedim. Almanya'ya gitmiştim. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً لم أكن في جنوب أفريقيا ابداً |
Yine önemli olarak, Güney Afrika'ya hatta Afrika kıtasına doğrudan yatırım yapan her bir uluslararası kuruluşun ofisine ev sahipliği yapar. | TED | ولكن بنفس القدر من الأهمية، فهي موطن لمكاتب تقريبا لكل شركة متعددة الجنسيات التي تستثمر مباشرة في جنوب أفريقيا أو فعلياً، في كامل القارة الأفريقية. |
Bu şekilde Güney Afrika’ya gitme fırsatını yakaladım. Orada binlerce çocuğa okula gidebilmeleri için ayakkabılar aldım ve giymelerine yardım ettim. | TED | ومن هناك , جائتني الفرصة للذهاب إلى جنوب إفريقيا حيث ساعدتُّ في وضع الأحذية في أقدام آلاف الأطفال ليتمكنوا من الذهاب إلى المدرسة. |
Yüksek eğitime devam etmek istedi ama ailesinin sefaletin eşiğinde yaşaması nedeniyle, Güney Afrika'ya gönderildi çalışmak ve ailesine beslemeye para göndermek için. | TED | وأراد أن يتابع في التعليم العالي، ولكن بسبب أن عائلته كانت تعيش على خط الفقر تم إرساله إلى دولة جنوب إفريقيا للعمل و إرسال المال ليُطعم أهله. |
Güney Afrika'ya gidecekler için yolculuğun tamamını dört aylık zaman diliminde bitirmeleri gerek. | Open Subtitles | "من يصل منها إلى "جنوب إفريقيا عليه أن يعود ليخوض الرحلة ذاتها بعد 4 شهور |
Beş ay sonra, Güney Afrika'ya geri döndük Avelile ile tekrar görüşmek için. | TED | فبعد 5 أشهر عدنا إلى جنوب افريقيا وقابلنا إيفيلي مرة أخرى |
Cezanızı çekmek üzere Güney Afrika'ya iade edileceksiniz. | Open Subtitles | كما ساتسبب انا بنقلك الى جنوب افريقيا لتواجه التهم الموجهة اليك |
Gabriel, bu heriflerin Güney Afrika'ya dönüp, dediklerini yapacaklarını söyledi. | Open Subtitles | غابرييل قال بأن اولئك الرجال عائدين الى جنوب افريقيا وسيفعلون ماقالوا بأنهم سيفعلونه |
Ancak duyduğum hikayelerden bir tanesi şu şekilde bir tane Amerikalı kız varmış ve erkek arkadaşını ziyaret etmek için Güney Afrika'ya gelmiş. | Open Subtitles | لكن أحد القصص التي سمعتها أنه كان هناك فتاة أمريكية جائت لجنوب أفريقيا |
Güney Afrika'ya plakları satın alan adamları kovalamak için gidiyorum. | Open Subtitles | أذهب لجنوب أفريقيا وأحاول تعقب شخص يبيع تسجيلات ؟ |
Cold Fact'in ilk kopyasının Güney Afrika'ya nasıl geldiği hâlâ gizemini koruyor. | Open Subtitles | سيقيرمان : إنه أمر غامض بعض الشيء ، "بأن أول نسخة من " الحقيقة الباردة . نقلت لجنوب أفريقيا |