Benim kaynağım burada, Güney Su Kabilesinde son bir su bükücünün olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أنتِ تكذبين, مصادري تقول أنه تبقى مُسخر ماء واحد في قبيلة الماء الجنوبية |
Şu portalı açalım ve babanla tüm Güney Su Kabilesi'ni doğru yöne götürelim. | Open Subtitles | لنفتح هاته البوابة لنعيد والدك و قبيلة الماء الجنوبية الى الطريق الصحيح |
Ruh Portalını açmak Güney Su Kabilesi'ni doğru yola sokmak için atılan ilk adımdı. | Open Subtitles | فتح بوابة الأرواح لم يكن غير البداية لارجاع قبيلة الماء الجنوبية الى الدرب الصحيح |
Güney Su Kabilesi Kültür Merkezi'nin dışarısında hava oldukça gergin. | Open Subtitles | تتصاعد حدة التوترات خارج المركز الثقافي لقبيلة الماء الجنوبية |
Güney Su Kabilesi'ne varır varmaz ana iskeledeki ablukayı yarıp geçeceğiz. | Open Subtitles | , حالما نصل إلى قبيلة الماء الجنوبية سنخترق عبر الحصار في الميناء الرئيسي |
Ve Güney Su Kabilesi'nde ise Unalaq'ın ordusu yapılan sivil savaşta zafere ulaşmak üzeredir. | Open Subtitles | وفي قبيلة الماء الجنوبية جيش اونولاك على مقربة من النصر في الحرب الأهلية |
Şu anda Güney Su Kabilesi'nde yaşanan adaletsizliği anlatacaklar. | Open Subtitles | يتحدثون عن الظلم الذي يحدث في قبيلة الماء الجنوبية الان |
Cumhuriyet Şehri'ne barış gelmişti lakin Avatar'ın bilmediği şeyse tehlikenin Güney Su Kabilesi'ni tehdit ediyor oluşuydu. | Open Subtitles | "عم السلام "ريبابليك سيتي لكن ما يجهله الأفاتار أنه ثمة خطر محدقٌ بقبائل الماء الجنوبية |
Güney Su Kabilesi sana bel bağlamış durumda. | Open Subtitles | قبيلة الماء الجنوبية تعتمد عليك |
Güney Su Kabilesi benim oldu. | Open Subtitles | قبيلة الماء الجنوبية تحت سيطرتي |
Efendim, Güney Su Kabilesi-- | Open Subtitles | .... سيدي , قبيلة الماء الجنوبية |