ويكيبيديا

    "güneydeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الجنوب
        
    • الجنوبي
        
    • الجنوبية
        
    • جنوباً
        
    • جنوب
        
    • بالجنوب
        
    • جنوبا
        
    • الجنوبى
        
    • الجنوبيين
        
    Bu nitratlar kendi maden ocaklarımızdan, sodyum, güneydeki mevduattan geliyor. Open Subtitles النترات تأتي من مناجمنا والملح الصخري من الرواسب إلى الجنوب
    Ama bu fırsatı güneydeki dostlarımızın ve kuzenlerimizin asker, teçhizat, at, erzak ve genel olarak ekipman durumlarını değerlendirmek için kullanabilirsin. Open Subtitles لربما عليك أن تنتهز الفرصة لتحكم كيف سيكون رد أقربائنا في الجنوب من حيث الرجال , القوات الخيل , و عربات
    güneydeki Guangdong eyaletinde iş aradı, TED بحثت عن وظائف في مقاطعة قوانقدونق في الجنوب.
    Fark ederlerse ve çatışmaya girersek güneydeki yürüyen merdivene gideceğiz. Open Subtitles إذا أجبرونا على الاشتباك، سنتوجه عبر الدرج الجنوبي إلى المترو
    güneydeki bütün bölgeler sizde kalabilir ama Teb ve bağlı olduğu Nil Nehri daha fazla Mısır kurallarına göre yönetilemez. Open Subtitles وكل المناطق الجنوبية تبقى لكم ولكن ثيبز والنهر العظيم الذي تقع على عاتقه لن يحملوا بعد الآن ثقل الحكم المصري
    Eyaletin ve ülkenin kuzey sınırı Nepal'den ya da hemen güneydeki eyalet Jharkhand'tan gelmiş olabilir. TED يمكن أن تأتي من نيبال، شمالاً عبر الحدود، أو من جهاركهاند إلى الجنوب.
    Bu araziyi terk edip güneydeki diğer topraklara gideceğiz. Open Subtitles سنترك هذه الارض ونرحل الى الارض الجديدة في الجنوب
    Tamam. güneydeki son vahşi, kirlenmemiş, içine sıçılmamış nehri. Open Subtitles إنه آخر نهر بري غير ملوث وغير معرض للفساد في الجنوب
    güneydeki Ordu manevraları için orada olsan iyi olurmuş. Open Subtitles كما إنه يريد مساعدتك في مناورات في الجنوب
    Kuzeydeki ve güneydeki bütün çekik gözler gonglara vurup... aya karşı bağırıp çağıracaklar. Open Subtitles كل الآسيويون في الشمال و الجنوب سيقرعون على الطاسات الحديدية و سيعوون للقمر كالذئاب
    Evet. 33 batıya yönelin, sonra güneydeki Turnpike'a dönün... ve işte oradasınız. Open Subtitles أجل خذ الطريق رقم إلى الغرب وبعدها اسلك بوابة الجنوب وسوف تصل إلى هناك
    Evet. 33 batıya yönelin, sonra güneydeki Turnpike'a dönün... ve işte oradasınız. Open Subtitles أجل خذ الطريق رقم إلى الغرب وبعدها اسلك بوابة الجنوب وسوف تصل إلى هناك
    güneydeki kuvvetleri güçlendirmek istiyor olmalısınız. Open Subtitles . الفرسان السود ، يحصلون على حصتهم هل تتمنى تقوية قواتنا في الجنوب ؟
    İçeride bir ceset var. Bir tane de güneydeki bahçede. Open Subtitles لقد حصلت على جثة بالداخل وأخرى على العشب الجنوبي
    Yarışçılar Güney Amerika'nın en güneydeki ucuna gidip Cape Horn'dan Antarktika'ya gitmek için hazırlanacaklar. Open Subtitles مسابقوننا سيتوجهوا إلي أقصى جنوب أمريكا الجنوبية كي يستعدوا للعبور الصعب من كيب هورن إلى القطب الجنوبي المتجمد
    Kuzeydeki kule Bir. güneydeki kule İki. Open Subtitles البرج الشمالي أنه الأول، البرج الجنوبي أنه الثاني
    Kaptan, en güneydeki odanın dışında silahlı bir adam var. Open Subtitles كابتن, يوجد رجل مسلح أمام باب الغرفة الجنوبية
    En güneydeki taşın gücü temsil ediyor olması lazım. Open Subtitles من المفترض أن تمثل الحجرة الجنوبية القوة
    Annen bile becerememişti. Diğer gorillerin hepsi güneydeki güvenli bölgeye göç etti. Open Subtitles الغوريلات الأخرى، هاجروا جنوباً لأراضي أكثر آماناً.
    Köprü üstüne güneydeki açık sulara son hızla ilerlemesini söylesin. Open Subtitles أخبر الجسر لرئاسة جنوب عن المياه المفتوحة في سرعة الجناح.
    Tüm ekipler, şüphelinin aracını güneydeki... Open Subtitles لكل الفرق، لكن عثرنا علي السيارة المنشودة بالجنوب
    - Bunlar güneydeki iki yol ayırımı Neuville'de Almanlar var! Open Subtitles هذه اثنى عشر دبابه بانزر على هذين المحورين يتقدمان جنوبا
    güneydeki kulenin içinde Helikopteri çağır Open Subtitles هو فى البرج الجنوبى الشرقى اطلب المروحيات لاتدعوة يهرب
    Bu bizonlar güneydeki kuzenlerinden bile iriler ve Kuzey Amerika'daki en büyük kara hayvanları. Open Subtitles ثيران البيسون هذه أكبر حتى من أبناء عمومتهم الجنوبيين ويُعدون أكبر حيوانات اليابسة في أمريكا الشمالية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد