Kötü günler için sessiz bir hesaba yatırılmış. | Open Subtitles | مضافة إلى حساب هادئ استعداداً للأيام السوداء |
İlerleyen günler için, 8 yavrusuna da yetecek kadar yiyeceğin olduğu ambarı olacak. | Open Subtitles | بالنسبة للأيام المقبلة سيكون عندها مخزوناً جيداً يكفي أشبالها الثمانية جميعاً |
Yıllardır benimle birlikteler, onları kara günler için saklıyordum. | Open Subtitles | كنت أحفظها لسنين عدة، أحفظها للأيام التي سأحتاجها فيها. |
İmkanı yok.O Lois'in yağmurlu günler için biriktirdiği para. | Open Subtitles | هذه أموال لويس من أجل اليوم الماطر يوم ماطر يعني عند الحاجة |
Aldığımız tüm eğitimler bu günler için çocuklar. | Open Subtitles | كل جزء من التدريب الذي قمنا به كان من أجل اليوم, يا شباب |
Yani sonuçta son birkaç aydır evimize giren ekstra bütçe bitiyor ve onu kötü günler için kenara koyuyoruz. | Open Subtitles | وعلى الأقل يمكن أن نتخذ الدخل الإضافي اللذي كسبت في الأشهر القليلة الماضية وضعه جانبا ليوم ممطر |
Ve zor günler için kim bir şeyler biriktirmedi ki? | Open Subtitles | وأحزروا من لمّ يحتفظ بأي شيء "ليوم ممطر=يوم عصيب" ؟ |
Evet, pencerenin yanındaki bir sniper'ın parıltısını aradığın eski güzel günler için çok fazla. | Open Subtitles | أجل، يا للأيام الخوالي حين كنا نبحث عن وميض بندقية قناص بأقرب نافذة |
Önümüzdeki günler için bir planın var mı? | Open Subtitles | ما هى مشاريعك للأيام المقبله ؟ |
Sonraki günler için planlarınız nedir? | Open Subtitles | وما خططما للأيام التي تعقب الزفاف؟ |
Onu gördüğüm günler için yaşıyorum ben. | Open Subtitles | أعيش للأيام التي سأقابله فيها |
Bu benim kara günler için sakladığım param. | Open Subtitles | هذا هو مالي للأيام الممطره |
Bu Lois'in yağmurlu günler için biriktirdiği para! Ah, lanet olsun. | Open Subtitles | هذه أموال لويس من أجل اليوم الماطر |
Eğer Diaz yükseklerde ise mutlaka sıkıntılı günler için parası vardır. | Open Subtitles | حسنًا، إذا (دياز) كان عصبة كبيرة، سيكون لديّه مال مخبأة ليوم ممطر |
Zor günler için biriktiriyormuş. | Open Subtitles | تدخره ... ليوم ممطر. |