ويكيبيديا

    "güven ve" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الثقة و
        
    • والثقة
        
    • ثقة و
        
    • و ثقة
        
    güven ve sevgi ile ilgili söyleyecek çok şey var, eğer bu iki kelimenin tasarım için aynı anlama geldiğini biliyorsanız. TED هنالك الكثير الذي يمكن أن يقال عن الثقة و الحب, إن علمت أن تلك الكلمتين مرادفتين للتصميم.
    Bu işi değerli kılan güven ve sevgidir. TED إنه لصحيح أن الثقة و الحب, هما اللذان يجعلانه جديراً بالإهتمام.
    Ve beni üzmemek için dürüstlüğünden ödün vermeni istemiyorum çünkü evlilik güven ve açık sözlü olmayı gerektirir tıpkı ten uyumu gibi.... Open Subtitles ‫ولا أريد منك ‫أن تشعر أنه لا يمكنك أن تكون ‫صادقا تماما معي ‫لأن الزواج لا بد أن يقوم ‫على الانفتاح والثقة
    Profesyonel yetenek, güven ve inancın bir bileşimidir. TED المحترف هو الشخص الذي يمتلك مجموعة من الكفاءات والثقة والإيمان
    İnanç, güven ve peri tozu olduğu sürece kazanamazsın! Open Subtitles ....... طالما كان هناك ايمان و ثقة و تراب متألق
    Her adada yerliler bizi büyük bir güven ve misafirperverlikle karşılıyorlar. Open Subtitles لنتعلمه على كل جزيرة لقد رحب بنا السكان الأصليون ، بحفاوة بالغة و ثقة
    Gerçek olamaz inanç güven ve peri tozu Open Subtitles لا يوجد شيئ اسمة الايمان ولا الثقة و لا التراب المتألق
    Sadece bize ders vermeye çalışıyordu. güven ve saygı. Open Subtitles كانت تحاول فقط أن تعلمنا درساً عن الثقة و الاحترام
    Baksana, çocuk doktoru 188 cm, dolgun maaş. İlişkilerde önem verdiği şeyler ise güven ve dürüstlük. Amma klişe. Open Subtitles أنظر , طبيب أطفال طوله 6.2 , راتب ممتاز و ما يهمه في العلاقة هو الثقة و الصدق يا إلهي , سطحي جداً
    Bu gece balo salonunda bir ziyafet verilecek ve sonraki birkaç günde de umuyoruz ki iki büyük ulus arasındaki güven ve takdir duygusu güçlenecektir. Open Subtitles ستكون هُناك وليمة في قاعة رقص الفُندق وخلال الثلاث ايام القادمة نتمني بناء الثقة و التقدير بين أُمَتَينا العظيمتين
    güven ve genel kültür konusunda 90'ları aşman umurunda olmadı mı? Open Subtitles أنت لم تهتم بانك قمت بتسجيل نتائج عالية في الثانوية في اختبارات الثقة و الذكاء؟
    güven ve dürüstlük üzerine bir ilişki kuruyoruz. Open Subtitles لكي نصنع علاقة مبنية على الثقة و الصراحة
    Bu üç faktör: Hız, güven ve ölçeklenirlik. TED وهذه العوامل الثلاثة هي: السرعة والثقة والتدرج.
    Kuruluşunuz hız, güven ve ölçülebilirlik açısından eniyilenmeli. TED منظمتكم بحاجة لأن تكون محسنة للسرعة والثقة والتدرج.
    Böylece, birlikte oyun oynamak, bağ, güven ve işbirliğini doğuruyor. TED ولذا، فاللعب سوياً يبني في الواقع الروابط والثقة والتعاون.
    Konuşma yapacakları zaman odada bulunan herkese güven ve hızır verirlerdi. Open Subtitles فإنهما يمنحان كلَّ من في الغرفة الراحة والثقة
    Bu kişi bana, acılarımıza sadece güven ve umudun çare olabileceğini ve korktuğumuz kişilerle ortak paydamızın bizi bölmekten çok daha öte bir şey olduğunu hatırlattı. Open Subtitles شخص ما ذكرني بأن الأمل والثقة يمكن أن تشفي جراحنا وهذا ما نشاطره مع هؤلاء الذين كنا نخشاهم هو أكبر بكثير من كل ما يفرق بيننا
    Hastaneye dön, doktorlara güven ve kimsenin lafına bakma. Open Subtitles عليكَ الذهابُ للمشفى، والثقة بالأطباء، لا تستمع لأيّ شخصٍ آخر.
    Dr. Brennan, fevkalade güven ve isteklilik gösteriyor. Open Subtitles (برينان) تُظهر ثقة و إستعداد عاليان كن حذراً!

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد