Belediye Başkanı'na güvenemezsiniz polis kuvvetlerine güvenemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تثق بعمدة المدينة لا يمكن الثقة في رجال الشرطة |
Devletin uyguladığını söylediği politikaları gerçekten uyguladığına güvenemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تثق في حكومة لتنفيذ السياسات التي تقول إنها تنفذها |
Bu günlerde kimseye güvenemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكن أن نثق أي شخص هذه الأيام. |
Doğru olanı yapmak için onlara güvenemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكن أن نثق بهم وبأيمانهم الزائف |
İyi. Sendikadan olmayan bir oda görevlisine güvenemezsiniz. | Open Subtitles | ممتاز, لا يمكنك الوثوق بأي خادمة ليست عضوة بنقابة الخادمات |
Bu tür fikirlerin aslında geçerliliği yok, bilim insanlarına güvenemezsiniz. | TED | هذا النوع من الأفكار لا يمتلك أي صلاحية, لا يمكنك الوثوق بالعلماء !. |
Dolayısıyla bu ifşalar ile, “Şirketlere güvenemezsiniz, çünkü kişisel bilgileriniz bunlarla güvende değil”, diye bir algı yaratılmıştır, Dünyadaki tüm diğer şirketlerin de, diğer ülkelerle yaptığı anlaşmanın böyle olduğunu düşünürsek, bu doğru bir yaklaşımdır. | TED | لذا حقيقه ان هذه الكشوفات قد تم تشخيصها عموما بالمقوله "لا يمكنك الثقه بالشركه أ مثلا لان خصوصيتك مشكوك في سلامتها معهم" هي في الحقيقه دقيقه بنفس احساس الدقه في ان العباره صحيحه لكل شركه في العالم تتعامل مع اي من هذه الدول في العالم. |
Bu, insanlar tarafından bir pazarlama stratejisi olarak görülüyor ve içinde dostlarımızın da olduğu birçok ülke tarafından, bir pazarlama aracı olarak kullanılıyor. Mottoları şu; “ABD’ye güvenemezsiniz, ama bizim telekom şirketlerimize güvenebilirsiniz, çünkü | TED | لذا فانه يتم اخذ هذا التعميم من قبل الناس كسياسه تسويق تفضيليه ويتم تسويقها بهذا الشكل في عده دول , بما في ذلك بعض الدول الحليفه لنا , حيث يقولون, "انظر, لا يمكنك الثقه بالولايات المتحده الامريكيه. ولكن يمكنك الثقه في شركتنا للاتصالات, لاننا آمنون." |
Şimdi, o adama güvenemediğinize göre, Kamu'ya da güvenemezsiniz şaşılacak bir şey yok, davanın kilit noktasında... | Open Subtitles | والآن، طالما أنكم لاتثقون بالرجل ولاتثقون بصوتِ الشعب، هل يوجد تساؤلٌ منكم تجاه العلامة الفارقة بهذه القضيّة، |
Şimdi, o adama güvenemediğinize göre, Kamu'ya da güvenemezsiniz şaşılacak bir şey yok, davanın kilit noktasında... | Open Subtitles | والآن، طالما أنكم لاتثقون بالرجل ولاتثقون بصوتِ الشعب، هل يوجد تساؤلٌ منكم تجاه العلامة الفارقة بهذه القضيّة، |
Lanet olsun, Bill, bu herife güvenemezsiniz. | Open Subtitles | اللعنة يا (بيل)، لا يمكنك أن تثق بهذا الرجل أوافقك |
Çünkü asla başkalarına güvenemezsiniz. | Open Subtitles | لأنه لا يمكنك الوثوق بأهل المطاعم |
Sayın Başkan, ona güvenemezsiniz! | Open Subtitles | سيادة الرئيس، لا يمكنك الوثوق به! |