Onları toplarken, güvenli bir mesafede tutmak için kullanılır. | Open Subtitles | يُستخدم لإلتقاطها، ولكن لإبقائهم على مسافة آمنة |
güvenli bir mesafede durun ve plakasını alın. | Open Subtitles | إسمع، حافظ على مسافة آمنة وأحصل على رقم تسجيل اللوحه |
Şimdi gergedanlar güvenli bir mesafede ve ekip kameralarını kurmak için en iyi noktalara odaklanabilir. | Open Subtitles | مع وجود وحيد القرن على مسافة آمنة بعيدًا يركز الطاقم على أماكن وضع كاميراتهم الثابتة |
güvenli bir mesafede birden çok yıldız kara deliğin etrafında bir yörüngede dönebilir. | Open Subtitles | كانت تدور نجومٌ عديدة حول الثقب الأسود في مسافة آمنة |
güvenli bir mesafede durmalısın. | Open Subtitles | تحتاجين للبقاء في مسافة آمنه |
Güneş sistemimiz Samanyolu'nun merkezindeki süper kütleli bir kara deliğin yörüngesinde 25.000 ışık yıllık güvenli bir mesafede bulunmakta. | TED | يدور نظامنا الشمسي في مدار مستقر حول ثقب أسود هائل وهو يقبع في منتصف مجرة درب التبانة، على مسافة آمنة تبلغ 25 ألف سنة ضوئية. |
Yavaşça yaklaş. güvenli bir mesafede dur. | Open Subtitles | اقتربوا ببطء، وقفوا على مسافة آمنة |
"Eşlik ettiğiniz için" demek istedi. güvenli bir mesafede olacağım masaya oturmak üzere olduğun latif kızları inceliyorum. | Open Subtitles | يقصد مساعده. سأبقى على مسافة آمنة |