| güvenlik ve karşı istihbarat yaparım. İnsanlara asla söylemek istemeyecekleri şeyleri söyletirim. | Open Subtitles | لأنني أضمن الأمن و أعد حتى ثلاثة بانتظار أن يقول لي الناس ما علي أن لا أقوله |
| İsim yeni yuvamızın bize tehlike döneminden sonra güvenlik ve samimiyet sağlaması, ona benzer bir sığınak olması umudumuzu yansıtıyordu. | Open Subtitles | يعكس الإسم الأمل الذي لدينا بأن موطننا الجديد سيكون ملاذاً مماثلاً يمدنا الأمن و الدفء بعد مرور فترة من الخطر العظيم |
| Pasaportları kontrol edecekler, güvenlik ve diğer şeyler, öyle değil mi? | Open Subtitles | سيتحققون من جوازات السفر و الأمن و كل تلك الأشياء , أليس كذلك ؟ |
| güvenlik ve istikrar için daha fazla maddi destek gerek. | Open Subtitles | نريد المزيد من الدعم المادي لقطاع الأمن |
| güvenlik ve istikrar için daha fazla maddi destek gerek. | Open Subtitles | نريد المزيد من الدعم المادي لقطاع الأمن |
| Mahremiyet, güvenlik ve sorumlulukları ele alan sağlam çözümler bulmak zorundayız, ancak hâlâ o bakış açısını da vermeli. | TED | علينا أن نأتي بحلول معقولة تعالج مشاكل الخصوصية والأمان ومشاكل المساءلة ولكن توفر لنا أيضًا وجهة النظر تلك. |
| - ATM, güvenlik ve trafik kameralarından görüntü alsınlar. | Open Subtitles | أطلبي منهم سحب صور المراقبة من ماكينات الصراف الألية,الأمن و كاميرات حركة المرور نعم,سنفعل |
| Şirketimiz Londra'da. güvenlik ve kriz birimindeyim. | Open Subtitles | مقرّنا في (لندن) أنا من وحدة الأمن و الإستجابة للأزمات |
| MacGYVER: Jack Dalton ile tanışın, güvenlik ve istihbarat. | Open Subtitles | قابلوا (جاك دالتون) الأمن و المعلومات |
| Diğer dijital parabirimlerinden daha fazla istikrar, güvenlik ve gizlilik sunuyor. | Open Subtitles | ويوفر المزيد من الاستقرار والأمان عدم الكشف عن الهويه تميزها عن أي عملة رقمية يتم التعامل بها. |
| Ve malzemeler ve güvenlik ve mark - | Open Subtitles | والمواد والأمان والعلامات - |