Bana güvenmekle bir şey kaybetmedin. | Open Subtitles | لقد وثقت بي من قبل ولم تخسر أي شيء والآن ثق بي في هذا |
Sana yazdığım mektupları iletmesi için uşağıma güvenmekle hata ettim. | Open Subtitles | لقد وثقت فقط بتابعي لتسليم الرسائل التي كتبتها لك |
Başından beri babana güvenmekle aptallık etmişim. | Open Subtitles | لقد كنت حمقاء عندما وثقت بوالدك كل ذلك الوقت |
Pekala,bu konuda sana güvenmekle haklıymışım,o zamanlar. | Open Subtitles | لقد كنت محقاً عندما وثقت بك عليه |
Ona doğru şeyi yaptığımı söyler misin? Bana güvenmekle hata yapmadığını? | Open Subtitles | هلّا أخبرتِه أنّي فعلت الصواب وأنّه كان محقّاً في الوثوق بي؟ |
Çünkü sana güvenmekle hatayı yapan benim. | Open Subtitles | لن ألوم سوى نفسي فقط لأنني وثقت بك |
- Sana güvenmekle aptallık etmişim... - Hayır, eminim burada biri var. | Open Subtitles | ... أنا الحمقاء التي وثقت - لا، أنا واثق بأن شخصا ما هنا - |
Pumyra'ya güvenmekle aptallık ettim. | Open Subtitles | كنت احمق عندما وثقت ببومايرا |
Size güvenmekle hata eden bendim. | Open Subtitles | لقد كان خطئي حين وثقت بكما |
Bütün yapmak istediğim, Cutter'ın bana güvenmekle doğru yaptığını ispat etmekti. | Open Subtitles | كل ما أردت فعله هو أن أثبت.. لـ(كاتر) بأنه كان محقًا في الوثوق بيّ. |