ويكيبيديا

    "güzel şeyler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأشياء الجميلة
        
    • الأشياء الجيدة
        
    • أشياء جيدة
        
    • أشياء لطيفة
        
    • الاشياء الجيدة
        
    • أشياء رائعة
        
    • شيء جميل
        
    • شيء جيد
        
    • شيء لطيف
        
    • أشياء عظيمة
        
    • الأشياء اللطيفة
        
    • الأمور الجيدة
        
    • شيئا لطيفا
        
    • شيئاً جميلاً
        
    • أشياء جيّدة
        
    güzel şeyler o işe yarar, tatlım. En azından bana öyle. Open Subtitles هذا ما تفعله الأشياء الجميلة يا عزيزتي، على الأقل بالنسبة لي.
    Ama orada yazan güzel şeyler de vardı. TED لكن كانت هناك بعض الأشياء الجيدة التي نتجت عن ذلك أيضاً.
    Kendini gösterdiğinde güzel şeyler oluyor işte. Open Subtitles كم قلت , أشياء جيدة تحدث عندما تبذلين جهدك عليها
    Ama o iki iğrenç herif bana sürekli aptalca şeylerden bahsederken, o, bana güzel şeyler söyledi. Open Subtitles لكنه بخلاف ذلك الشخصين الذين دائما ما يقولون أشياء مزعجة فقد كان دائماً يقول أشياء لطيفة.
    Çok güzel şeyler yaptı, şey yapmadan önce... Open Subtitles أعتادت على تفعل الكثير من الاشياء الجيدة لى قبل أن تكون
    Gerçek ortaya çıktığında, hakkında güzel şeyler söylemek için koşuşturup duracaklar. Open Subtitles نعم، حسناً، عندما تظهر الحقـيـقـة سيأتون جميعهم ليقولوا أشياء رائعة عنه
    Sadece düşünüyordum ki, bilirsin, sadece belki aramızda, birşeyler olur, özel birşeyler, gerçekten güzel şeyler. Open Subtitles كنتأفكّرفحسب،أنه .. يمكننا نحن الإثنان تحقيق شيء ما، شيء مميّز، شيء جميل حقاً
    Mikroorganizmalar var. Bunlar güzel şeyler, fakat buğdayın en lezzetli kısımları değil. TED انها ليست جرثومة ! .. انها شيء جيد ولكن مذاقها ليس كذلك
    Bugünlerde güzel şeyler kimin umurunda, Claudia. Open Subtitles من يحتاج إلى الأشياء الجميلة هذه الأيام كم سيكون عمرها.كلوديا؟
    Her gece keşfe çıkarsan bulduğun en güzel şeyler bile, acı verici olabilir. Open Subtitles عندما يكون عليك أن تكتشف في كل ليلة حتى الأشياء الجميلة التي عثرت عليها يمكنها أن تصبح أشياء مؤلمة
    Peki ya Gören Gözler'le başardığın güzel şeyler ne olacak? Open Subtitles ماذا عن الأشياء الجميلة التي أنجزتها مع برنامج العين؟
    Teşekkürler ve iyi geceler. - Tüm güzel şeyler bir gün biter. Open Subtitles الآن، شكراً لكم، ليلة سعيدة، وكُلّ الأشياء الجيدة تَنتهي.
    Gözleriniz yukarıda olsun, çünkü tepeden güzel şeyler gelecek. Open Subtitles فقط لا تغلقوا أعينكم، لأن الأشياء الجيدة سوف تأتي
    Şu güzel şeyler kolay gerçekleşmez derken ki kastın neydi? Open Subtitles مهلاً, ماذا حدث لمقولة الأشياء الجيدة لا تأتي بسهولة
    Hayır. Hakkınd güzel şeyler söylemeyeceğim. Hala cezalısın. Open Subtitles لا، أنا لن أقول أشياء جيدة عنك أنت ما زلت معاقَب
    Eğer izin verirsen, kendi pizza restoranını yapmakla ilgili güzel şeyler duymuştum. Open Subtitles اعذريني , لقد سمعت أشياء جيدة عن مايقدمه البار من خدمة , أعد البيتزا الخاصة بك بنفسك
    Ama güzel şeyler olsunlar. Bir bayana uygun şeyler. Open Subtitles لكنها ستكون أشياء لطيفة لإمرأة كما تعرفين أشياء مناسبة لإمرأة
    Yani, tüm hayatın boyunca güzel şeyler almak için çalışıyorsun ama birisi gelip onlar için seni öldürüyor. Open Subtitles أقصد، تعمل طوال حياتك لتحصل على أشياء لطيفة ومن ثَمّ يأتي أحدهم ويقتلك من أجلها
    Evet, ve Cab Calloway de sanırım. Evet efendim. Bu oteldeki tüm güzel şeyler. Open Subtitles نعم , سيدي , كل الاشياء الجيدة في هذا الفندق
    Alışılmış bir seçim olmadığının farkındayım, ama güzel şeyler duydum. Open Subtitles أدرك بأنه ليس أقتراح تقليدى ولكنى سمعت عنها أشياء رائعة
    Onun sözleri yanlıştı. Orada güzel şeyler yok. Open Subtitles أصواتها كانت خاطئة لا يوجد أي شيء جميل هناك
    Öyleyse size göre, bütün güzel şeyler toprağa geri döner. Open Subtitles لذا فإنه طبقا لما تقول .. فإن كل شيء جيد يعود إلى الأرض
    Romantizm dediğimiz şey gerizekalı ezikler birbirlerine güzel şeyler alsın da birbirini sevsin diye şirketler tarafından yaratılmıştır. Open Subtitles أعني أن الرومنسية أخترعت من قبل الشركات كي يفترسوا الفاشلين الذين يعتقدون أن شراء شيء لطيف سيجعل شخصا سعيدا
    Onunla yapılacak çok güzel şeyler var, ve ben bunu mahvetmeyeceğim. Open Subtitles لقد حصلت على أشياء عظيمة معها، ولن أدمّرها.
    Birlikte birçok güzel şeyler yapacağız. Open Subtitles . سنقوم بفعل الكثير من الأشياء اللطيفة معا
    Burada bazı güzel şeyler var. Yaşlı insanlarda daha belirgin gözleniyor. TED بعض الأمور الجيدة هنا: هذا يبدو أن يكون أكثر وضوحاً في كبار السن.
    Tidwell'e hakkımda güzel şeyler söyledin öyle mi? Open Subtitles ريس.. لقد ذكرتي شيئا لطيفا عني لتيدويل ها؟
    Hiç değilse ailenin bir erkeği sana güzel şeyler alsın öyle değil mi? Open Subtitles أنا شخص من هذه العائلة يجب أن يشتري لكِ شيئاً جميلاً مراراً وتكراراً
    Son beş sayfada güzel şeyler var. Open Subtitles هناك أشياء جيّدة في الصفحات الخمس الأخيرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد