Sen ve bu güzel kızla ilgili harika haberleri aldım. | Open Subtitles | مرحباً ، لقد سمعت بالأخبار الرائعة عنك و عن الفتاة الجميلة هنا |
güzel kızla evlendi ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar, değil mi? | Open Subtitles | و تزوج الفتاة الجميلة و عاشوا حياة هنيئة للأبد ، أليس كذلك ؟ |
Şu güzel kızla oldukça yakınlaştı ha? | Open Subtitles | واو. انه يقترب كثيرا من هذه الفتاة الجميلة, هاه? |
Hayal meyal, o gece o kadar çok güzel kızla konuştum ki. | Open Subtitles | بشكل مبهم, أعني حدثت في تلك الليلة العديد من الفتيات الجميلات |
Ve şimdi burada bir deniz dolusu güzel kızla ödüllendiriliyoruz. | Open Subtitles | والآن نحن سنُمنح بحر من الفتيات الجميلات |
Evet ama tanıştığın en güzel kızla şansını mahveden sensin. | Open Subtitles | نعم, ولكنك من خرّب فرصته مع أفضل فتاة التقيتها. |
Kendi kendime "bu güzel kızla tanışmak istiyorum" diye düşündüm. | Open Subtitles | و L قلت لنفسي، " L يريدون أن يواجهوا تلك الفتاة الجميلة. " |
Odadaki tek güzel kızla dans ediyordun. | Open Subtitles | لقد كنت ترقص مع الفتاة الجميلة الوحيدة |
Odadaki tek güzel kızla dans ediyordun. | Open Subtitles | لقد كنت ترقص مع الفتاة الجميلة الوحيدة |
- Hayır ben bu güzel kızla konuşmayı yeğlerim. | Open Subtitles | و التحدث مع الفتاة الجميلة ... |
Bir oda dolusu güzel kızla birlikte olduğumu söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أعني العديد من الفتيات الجميلات |
Okuldaki en güzel kızla randevun var ve sen Juli için bunu mahvediyorsun. | Open Subtitles | أنت تحصل على موعد مع أفضل فتاة في المدرسة وأنت تضيع ذلك من أجل (جولي). |