Gıcırdayan tahtalar, çarpan kapılar, ıslık çalan rüzgarlar... | Open Subtitles | القصص المخيفة ؟ صرير الواح , صفير رياح ضرب ابواب |
Aynen böyle bir odaya tıkılmış, ama aşınmış kırmızı bir kumaşla kaplı Gıcırdayan sıraları olan, solumda bir org ve arkamda bir koro ile ve arkalarındaki duvarın içine yapılmış vaftiz havuzu olan. | TED | مُكدسين في غرفة مثل هذه، ولكن مع مقاعد خشبية ذات صرير مزعج مغطاة بقماش أحمر بالٍ، مع أرغن على يساري وكورال من خلفي وحوض تعميد مثبت في الحائط ورائهم. |
En korkuncu ise arkamdaki buzun Gıcırdayan patinaj sesiydi. | Open Subtitles | والأسوأ كان... صرير الزلاجات... على الجليد. |
Tıpkı koridordaki o hiç tamir etmediğin Gıcırdayan şey gibi. | Open Subtitles | كقطعة الخشب ذات الصرير في القاعة التي لمْ تستطع إصلاحها |
(Kahkaha) Bu müzik aslında seyircilerin arasındaki ses atmosferi: Öksürmeleri, iç çekişleri, hışırtıları, fısıldamaları, hapşırıkları, odanın, yerlerin ve duvarların sıcak ve soğukla genişleyen, daralan, Gıcırdayan ve inleyen sesi. Tınlayan ve buna katılan borular. | TED | (ضحك) هذا هو المشهد اليومي الذي يظهر من الجمهور أنفسهم: السعال والتنهد والحفيف والهمس والعطس، الغرفة وخشب الأرضيات والتوسع والانكماش، الصرير والأنين مع الحرارة والبرد، صوت الأنابيب والمساهمة. |
Sanırım buranın tek eksiği, Gıcırdayan bir şey ve bir kara kedi. | Open Subtitles | أعتقد أن الشيء الوحيد المفقود الآن هو قطة سوداء وأشياء تصدر صريراً |
Bu arada, şu arabanın Gıcırdayan kapısı. | Open Subtitles | بالمناسبة، بصدد صرير الباب ذاك؟ |
Bu arada, şu arabanın Gıcırdayan kapısı. | Open Subtitles | بالمناسبة، بصدد صرير الباب ذاك؟ |
Peki -- (Gıcırdayan ses) -- oldukça tuhaf. Bunu filme aldılar. | TED | (صوت صرير) صوتٌ غريب. عليك بالحقنات لتشفى منه |
O Gıcırdayan kapıyı nereden biliyordun? | Open Subtitles | كيف علمت بأمر صرير البوّابة؟ |
Bu sadece eski Gıcırdayan bir ev. | Open Subtitles | إنه مجرد منزل قديم ذو صرير |
Aynen öyle, benim işte. Gıcırdayan Ayakkabılı. | Open Subtitles | هذا صحيح , حذائي يصدر صرير |
Gıcırdayan tekerlekleri biraz yağlamam lazım. | Open Subtitles | صرير عجلاتي... نالت القليل من الزيت |
[Gıcırdayan yatak yayları] | Open Subtitles | [سرير الينابيع الصرير] |
Bedenim, Gıcırdayan kapıdan hızla buğday çalılıklarının arasından yatacağım mezar taşının altına koşuyor. | Open Subtitles | عبر البوابة المصدرة صريراً حيث يهرع قلبي بعد ذلك عبر ممرات القمح بمحاذاة الوردة البرية |
Gıcırdayan yangın çıkış kapıları, körili lazanyalar ve hala izlerini taşıdığım acınacak bir yazar. | Open Subtitles | أبواب مضادة للنيران تحدث صريراً والازانيا مطبوخة بالكوري وشاعر معدم، لا أزال اشعر بإنني أتحمل ندوبه |