ويكيبيديا

    "gıcırdayan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • صرير
        
    • الصرير
        
    • صريراً
        
    Gıcırdayan tahtalar, çarpan kapılar, ıslık çalan rüzgarlar... Open Subtitles القصص المخيفة ؟ صرير الواح , صفير رياح ضرب ابواب
    Aynen böyle bir odaya tıkılmış, ama aşınmış kırmızı bir kumaşla kaplı Gıcırdayan sıraları olan, solumda bir org ve arkamda bir koro ile ve arkalarındaki duvarın içine yapılmış vaftiz havuzu olan. TED مُكدسين في غرفة مثل هذه، ولكن مع مقاعد خشبية ذات صرير مزعج مغطاة بقماش أحمر بالٍ، مع أرغن على يساري وكورال من خلفي وحوض تعميد مثبت في الحائط ورائهم.
    En korkuncu ise arkamdaki buzun Gıcırdayan patinaj sesiydi. Open Subtitles والأسوأ كان... صرير الزلاجات... على الجليد.
    Tıpkı koridordaki o hiç tamir etmediğin Gıcırdayan şey gibi. Open Subtitles كقطعة الخشب ذات الصرير في القاعة التي لمْ تستطع إصلاحها
    (Kahkaha) Bu müzik aslında seyircilerin arasındaki ses atmosferi: Öksürmeleri, iç çekişleri, hışırtıları, fısıldamaları, hapşırıkları, odanın, yerlerin ve duvarların sıcak ve soğukla genişleyen, daralan, Gıcırdayan ve inleyen sesi. Tınlayan ve buna katılan borular. TED (ضحك) هذا هو المشهد اليومي الذي يظهر من الجمهور أنفسهم: السعال والتنهد والحفيف والهمس والعطس، الغرفة وخشب الأرضيات والتوسع والانكماش، الصرير والأنين مع الحرارة والبرد، صوت الأنابيب والمساهمة.
    Sanırım buranın tek eksiği, Gıcırdayan bir şey ve bir kara kedi. Open Subtitles أعتقد أن الشيء الوحيد المفقود الآن هو قطة سوداء وأشياء تصدر صريراً
    Bu arada, şu arabanın Gıcırdayan kapısı. Open Subtitles بالمناسبة، بصدد صرير الباب ذاك؟
    Bu arada, şu arabanın Gıcırdayan kapısı. Open Subtitles بالمناسبة، بصدد صرير الباب ذاك؟
    Peki -- (Gıcırdayan ses) -- oldukça tuhaf. Bunu filme aldılar. TED (صوت صرير) صوتٌ غريب. عليك بالحقنات لتشفى منه
    O Gıcırdayan kapıyı nereden biliyordun? Open Subtitles كيف علمت بأمر صرير البوّابة؟
    Bu sadece eski Gıcırdayan bir ev. Open Subtitles إنه مجرد منزل قديم ذو صرير
    Aynen öyle, benim işte. Gıcırdayan Ayakkabılı. Open Subtitles هذا صحيح , حذائي يصدر صرير
    Gıcırdayan tekerlekleri biraz yağlamam lazım. Open Subtitles صرير عجلاتي... نالت القليل من الزيت
    [Gıcırdayan yatak yayları] Open Subtitles [سرير الينابيع الصرير]
    Bedenim, Gıcırdayan kapıdan hızla buğday çalılıklarının arasından yatacağım mezar taşının altına koşuyor. Open Subtitles عبر البوابة المصدرة صريراً حيث يهرع قلبي بعد ذلك عبر ممرات القمح بمحاذاة الوردة البرية
    Gıcırdayan yangın çıkış kapıları, körili lazanyalar ve hala izlerini taşıdığım acınacak bir yazar. Open Subtitles أبواب مضادة للنيران تحدث صريراً والازانيا مطبوخة بالكوري وشاعر معدم، لا أزال اشعر بإنني أتحمل ندوبه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد