Ama ne zaman bu sersemlerle takılsam, galip gelen benim. | Open Subtitles | ولكن عندما أكون هنا انسى كل هؤلاء الاغبياء انا الفائز |
Çünkü hepiniz galip gelen tarafta olduğumu bilirsiniz, ve sanırım birazda köklerime dönmek istiyorum. | Open Subtitles | لانكم جميعاً تعرفون اننى الفائز فأنا من النوع الذى يعود الى جذوره |
DNA sonucuna göre otopsideki ceset, NCIS ajanı Abog galip'e ait. | Open Subtitles | الحمض النووي يؤكد ان الجثه (الموجودة بالمشرحة هي للعميل (أبوغ غاليب |
Çünkü kim galip kim mağlup o belirler. Rakibim değil. | Open Subtitles | لأنه يقرر من يفوز و من يخسر و ليس خصمي |
Yeni bir stadı olan ve galip gelen takım 800 milyon dolar eder. | Open Subtitles | مع ملعب جديد وفريق فائز.. هذا النادي يساوي 800 مليون دولار.. |
Fakat burada galip gelemezsek hiçbir manası olmayacak! | Open Subtitles | ولكنَّ ذلك الحُلم لن يتحقق ما لم ننتصر هُنا. |
Sana karşı galip geleceğini tahmin etmezdim ama geldi işte. | Open Subtitles | لم أكن أتصور أنه يمكن أن ينتصر عليك لكنه فعل |
- Biraz merhametli bir galip ol bari. - Sizin derdiniz hiç bitmez be! | Open Subtitles | ـ وأنت ربما تحاول أن تكون الفائز الأنيق ـ أتعلم، إنه لم ينتهي مع هؤلاء رفاقك |
Çünkü, herşeye rağmen, önde kalmayı başardı, o gerçek bir galip, | Open Subtitles | لأنه بعد كل شيء، هو الناجي الكبير بالفعل، الفائز |
Eğer kartlardan biri kazanıyorsa galip taraf, mağlup tarafın bir yıldızını alır ve kendi üzerine takar. | Open Subtitles | إن كان حاسماً الفائز سيأخذ نجمه من الخاسر وسيضعها لنفسه |
İlk salisede, yani gözünü kırpmandan daha kısa bir süre içinde varilin alt kısmı ve galip'in vücudunun alt kısmı parçalanıyor. | Open Subtitles | في أول جزء من الثانية أقل من الوقت المستغرق لتغمض فيه عيناك قاع البرميل و جسد (غاليب) السفلي تحولوا إلى رذاذ |
Abog galip adıyla tekrar gönder. Deniz Ulaştırma'dan mürettebat çizelgesini isteyin. | Open Subtitles | أرسليه ثانية كما يعرف بـ (أبوغ غاليب) أحضر لي قوائم الأسماء |
Abog galip'in ABD'ye girdiğine dair bir kaydımız yok. | Open Subtitles | (ليس لدينا أي سجل عن (أبوغ غاليب الذي يدخل الولايات المتحدة |
Onca yıl sonra bu şekilde galip gelmesine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تصديق بعد كل هذه السنوات هو يفوز بهذه السهولة |
Kaybedebileceği şeylere odaklanan bir kumarbaz asla galip gelemez. | Open Subtitles | والمقامر الذي يُركّز على تجنّب الخسارة لا يفوز أبداً. |
Yeni bir stadı olan ve galip gelen takım 800 milyon dolar eder. | Open Subtitles | مع ملعب جديد وفريق فائز.. هذا النادي يساوي 800 مليون دولار.. |
Aptal durumuna düsmek istemiyoruz basarilar kazandik ama henüz galip degiliz. | Open Subtitles | -لا نريد أن نخدع أنفسنا -كان لدينا نجاحات لكننا لم ننتصر بعد |
Ve kulağına, galip geldikten sonra da başka muhteşem bir hediye alacağını fısılda. | Open Subtitles | وأهمس في أذنه أنه بعد أن ينتصر سيحصل على جائزة رائعة أخرى |
Yani yeni gücün galip geleceği konusu tam olarak net değil. | TED | ولذلك، ليس من الواضح أن القوة الحديثة سوف تكون المنتصر الحتمي. |
Geçmişte de engellerle karşılaştım ama genellikle fethetme arzusu galip gelirdi. | Open Subtitles | لقد واجهت عقبات في الماضي ولكن رغبة الغزو لدي هي التي تنتصر لدي |
Bana söylermisin, Andy.Hangi tarafın galip görünmesini isterdin? | Open Subtitles | أخبرني ، أندي . أي جانب تحب أن تراه منتصراً ؟ |
Karanlık bir tarafın olabilir ama o tarafınla yüzleşirsen iyi tarafının galip gelmesini kolaylaştırır. | Open Subtitles | ربما تتواجد ظلمة بداخلكِ ولكن إن واجهتيها سيسهل الأمر لجانبكِ الجيد أن يربح |
Ben galip yeni konuk ne gelirse? | Open Subtitles | ماذا لو تبين لي فيكتور ضيفنا الجديد؟ |
İlk başlarda teknolojileri ve cesaretleri galip gelmiş gibi görünüyordu. | Open Subtitles | في البداية التكنولوجيا، وشجاعتهم بدت كما لو أنها قد تسود. |
Ve sonuçta, sevgi galip geldi ve ziyaretçiler yok edildi. | Open Subtitles | وبذلك إنتصر الحب فى النهايه وتم تدمير الغزاه |
Senin yerinde olsam köy takımına kaptan olurdum galip olan hep onlar. | Open Subtitles | إذا كنتُ مكانك لأصبحتُ رئيس فريق القرية. إنهم يفوزون دائماً |
Eğer kaybedersen, yerini alacak yeni bir galip olacak. | Open Subtitles | لتجد مقاتلين جدد، فإن خسرت فسيكون هناك منتصرا جديداً ليحل محلك |