Bence haçların şeklini bozup gamalı haç üretmek arasında çok paralellik var. | TED | كما تعرفون اعتقد ان هنالك فرق كبير بين مفهوم الصلب وبين مفهوم الصليب المعقوف النازي |
gamalı haç, cazibesini cinsel bir birleşmede kenetlenen iki bedenin bir sembolü olmasına borçludur. | Open Subtitles | الصليب المعقوف يدين المغناطيسية لكونه رمزا لجسمين مغلقين في أحتضان الأعضاء التناسلية. |
Neo-Nazi'lerin peşine düşerken, gamalı haç takmayacaksın ya? | Open Subtitles | مطاردة النازيين الجدد لا تستلزم إرتداء الصليب المعقوف صحيح؟ |
- gamalı haç değil. | Open Subtitles | ولم اعمل عملية الليزك بعد اجل ، ليس صليب معقوف |
Bak, kanatlarının altında gamalı haç var. | Open Subtitles | عليها صليب معقوف تحت جناحيها *شعار النازية* |
Birkaç çocuk bir mezara gamalı haç çizmiş | Open Subtitles | بعض الأولاد رسموا صلبان معقوفة على ضريح. |
Sikkelerin bir yüzünde gamalı haç, ötekinde aslan başı var. | Open Subtitles | مختومة بصليب معقوف من جانب ورأس أسد من الجانب الآخر |
Adam göğsüne gamalı haç dövmesi yaptırdı amına koyayım, Brody. | Open Subtitles | وشم المتأنق الصليب المعقوف سخيف على صدره، برودي. |
Küçük gamalı haç dövmem üzerine yemin ederim ki bu durum kişisel değil. | Open Subtitles | أقسم على وشم الصليب المعقوف أنّ الأمر ليس شخصيّا أبدا |
Ölünün kafasına gamalı haç yerleştiriyor, Nazilerden sanat eseri çalıyor. | Open Subtitles | الصليب المعقوف جزءا من في رأس الرجل قتيل، فنّ نازي المسروق |
Birisinin online olarak bir soru başlatması ya da bir şeylerle aynı fikirde olması ve birinin zaten gamalı haç içeren bir dövmeye sahip olması ile bir gruba iyice dahil olması hayli farklı şeyler. | TED | وهذا يختلف كثيرًا عما إذا بدأ شخص بالتساؤل والموافقة على أمور معينة عبر الإنترنت، وهو مختلف أيضًا عن شخص ما لديه وشم الصليب المعقوف ومنضم كليًا إلى جماعة. |
Dolayısıyla bir hakimin hem gamalı haç taşıması hem de ülkesi için en iyi olacağını düşündüğü işleri yapması mümkün olamaz mıydı? | Open Subtitles | ولذلك، ألم يكن ممكناً بأن يرتدي القاضي الصليب المعقوف... ويعمل بذات الوقت على ما يتصوّره أنّـه لصالح بلاده؟ |
gamalı haç antik zamanlara dayanır. | Open Subtitles | يعود الصليب المعقوف إلى العصور القديمة |
Şu adamın suratındaki bir gamalı haç mı? | Open Subtitles | أذلك صليب معقوف على وجه ذلك الرجل؟ |
Yani bana gamalı haç gibi geldi de. | Open Subtitles | أعني انه يبدو مثل صليب معقوف بالنسبة لي |
Evet, Johnny Micah'ı bulduğunda kafasına kazınmış bir gamalı haç vardı... | Open Subtitles | نعم , صليب معقوف محفور على جبين مايكا عندما وجدها جوني - على رأسها هنا - |
Ve az önce, koyduğumun nezaretinde alnımda gamalı haç şeklinde bir sürü penisle uyandım. | Open Subtitles | وأستيقظت في السجن مع بعض الأعضاء الذكرية مرسومة على جبهتي على شكل صليب معقوف! |
Dazlaklar, gamalı haç.. | Open Subtitles | صلبان معقوفة, حالقو الرئوس. |
Burada gamalı haç yok. Dazlak görebiliyor musun hiç etrafta? | Open Subtitles | لايوجد صلبان معقوفة هنا. |
Belli sikkelerin bir yüzüne, iyi şansı temsil eden gamalı haç, diğer yüzüneyse serveti ve gücü simgeleyen aslan başı damgalanırdı. | Open Subtitles | وكانت بعض العملات المكتشفة في ذاك المنجم مختومة بصليب معقوف من جانب واحد مما يدل على حسن الحظ، و مختومة برأس أسد من الجانب الآخر مما يرمز إلى الغنى والقوة |
Midesinin üstünde gamalı haç var, büyük siyah bir gamalı haç. | Open Subtitles | , هناك وشم صليب معكوف على بطنه صليب معكوف أسود كبير |