Gardiyan kontrolü ele geçirip her şeyi mahvetmeden önce ben bir doktordum. | Open Subtitles | كنتُ طبيباً، قبل أنْ يستلم آمر السجن زمام الأمور ويفسد كلّ شيء |
Gardiyan, bahçedekileri saydık dedi, peki ya içeridekiler? | Open Subtitles | آمر السجن قال أن الجميع هنا تم عدهم ولكن ماذا عن السجناء في المبنى الرئيسي ؟ |
Gardiyan o evde insanlık dışı şeyler yapmış olmalı. | Open Subtitles | بالتأكيد فعل آمر السجن بعض الأمور الملتوية بداخل ذلك المنزل |
Sahibe'sinin onu, Gardiyan'ın cömert teklifini reddetmek üzere eğittiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّ سيدته أمرته أنّ يرفض العرض الكريم من "الصائن". |
Ne zaman birini öldürsen, Gardiyan'ın isteğini yerine getiriyorsun zaten. | Open Subtitles | أنتَ تنفذ طلب "الصائن" بكل مرة تقتل بها نفساً .. |
Biz yaşadığımız sürece, Gardiyan kazanamaz. | Open Subtitles | طالمالازلناعلىقيد الحياه، فهذا يعنى أن الصائن لم يفز بعد. |
Senin her çeşit fotoğrafını çekti. Bence Gardiyan zaman zaman kendini yalnız hissettiğinde hâlâ o fotoğrafları açıp bakıyor. | Open Subtitles | قام بتصوير جميع صورك أعتقد أن آمر السجن ظل ينظر إليهم من حين لآخر |
Çünkü Gardiyan beni izliyordu. Başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | لأنّ آمر السجن كان يراقبني ولمْ يكن أمامي خيار |
Dediklerin doğruysa, Gardiyan'a sormamda bir sakınca yoktur. | Open Subtitles | لو كان ذلك صحيحاً، فلن تمانع لو سألت آمر السجن بنفسه |
Serumunu bitirebilesin diye kaçmana izin verdim. Şimdi Gardiyan'a ne yaptığını gösterelim. | Open Subtitles | سمحت لك بالخروج لتكمل مصلك والآن سنري آمر السجن ما أنجزتَه |
Bir saat önce bir Gardiyan geldi ve eve götürüleceğimi söyledi. | Open Subtitles | منذ ساعة جاء آمر السجن ... لمقابلتي وقال فقط أني سأذهب للمنزل ... |
Gardiyan bunun sıradışı olduğunu itiraf etti. | Open Subtitles | وافق آمر السجن على أن ذلك غير طبيعي |
Gardiyan öğleden sonra beni arardı ve özel parti vaktinin geldiğini söylerdi. | Open Subtitles | أتصل بي آمر السجن بعد الظهر... واخبرني أن الوقت حان لواحدة من حفلاته الخاصة |
- Bir saniye, Gardiyan D çetesinden biriyle mi iş yapıyor? | Open Subtitles | ما زال آمر السجن يتواصل مع فتى من الـ (دي) صحيح |
Dediğim gibi... Gardiyan'ı görme vakti. | Open Subtitles | والآن كما قلت حان الوقت لرؤية آمر السجن |
Gardiyan'ın zaferi çok yakın. Sen yalnızca kaçınılmaz olanı geciktiriyorsun. | Open Subtitles | نصر" الصائن"قدحُسم، أنتَ لا تفعل سوى التأخير ممّا هو مُحتم. |
"Confessor Ana'nın saf kalbi attığı müddetçe Gardiyan, başarısızlığa mahkumdur." | Open Subtitles | " طالما أنّ قلب المؤمنة المُعترف ينبض ، .فـ"الصائن"، ملعونبالأخفاق" |
Hatırlanan zamanın öncesinde Gardiyan'ın Yaratıcı'ya duyduğu aşk dünyamızı yaratmış. | Open Subtitles | وقع "الصائن" فى حبّ "الخالقة" ثمّ آل عالمنا إلى الوجود. |
Ama bir süre sonra Gardiyan Yaratıcı'nın çocuklarına duyduğu sevgiyi kıskanmış. | Open Subtitles | لكن سرعان ما أتقدت غيرة "الصائن" من حُبّ "الخالقة" إلى أطفالها. |
"Confessor Ana'nın saf kalbi attığı müddetçe Gardiyan başarısızlığa mahkûmdur." | Open Subtitles | "طالما أنّ قلب المؤمنة النقيّ نابضاً بالحياه فـ"الصائن" ملعونٌ بالفشل." |