Oturur oturmaz... bu yüzüğü çıkardı, o kadar heyecanlandım ki... garsondan bir peçete daha istemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | حالما جلسنا أخرج هذا الخاتم وعندها تأثرت كثيراً وطلبت من النادل أن يحضر لي منديلاً آخر، عذراً |
Sen polis komiserisin. garsondan daha yüksek rütbedesin. | Open Subtitles | أنت رقيب بوليس أنت تفوق النادل فى الرتبة |
Efendim 24 saat oldu hala ondan da garsondan da haber yok. | Open Subtitles | سيّدي، مرّت 24 ساعة، وليست هنالك علامات لا منه ولا من النادلة |
Bir gün sevdiğim biriyle kavga edip ağlayarak, öfkeyle çıkıp gittim ve tesadüfen bir kafeye girdikten sonra garsondan bir kalem istedim. | TED | في أحد الأيام، انسحبت خارجًا وأنا أبكي بعد شجارٍ مع أحد الأحبّة، ودخلت هائمةً إلى مقهى، حيث طلبت من النادلة قلمًا. |
Bir garsondan daha fazlası olduğumu söyleyen sendin. | Open Subtitles | أنت الشخص الذي سبق وقال لي أني أكثر من نادلة |
Sen de garsondan fazlası olmak ve birinin kız arkadaşı olmak istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تريدين أن تكوني أكثر من نادلة وصديقة شخص ما. صحيح ؟ |
Siparişi yanlış getiren garsondan bahsetmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتحدث عن النادل الذي أحضر لك هذا الأمر خاطئ. |
Menüye bakarız, garsondan bize açıklama yapmasını isteriz birbirimize bakarız... | Open Subtitles | نتفحص القائمة لأننا لا نعرفها نطلب من النادل توضيح نصفها ينظر كل منّا للآخر مــن أنـتِ، حـقــاً؟ |
Bayan Kettering'in garsondan bir tepsi aldığını gördüm. | Open Subtitles | وقد رايت السيدة كاترين وهى تتسلم صينية العشاء من النادل |
Ben derim ki şansımızı şu bütün senatörleri tanıyor gibi duran... garsondan yana kullanalım derim. | Open Subtitles | يروق لي تجربة حظنا ..مع ذلك النادل هناك يبدو أنه على معرفة جيدة بكافة أعضاء المجلس |
Bay de Winter benimle kahve içiyor. Şu aptal garsondan bir fincan daha iste. | Open Subtitles | السيد "دى وينتر" سيشرب القهوة معنا أطلبِ من النادل أن يحضر فنجاناً آخر |
Bay de Winter benimle kahve içiyor. Şu aptal garsondan bir fincan daha iste. | Open Subtitles | السيد "دى وينتر" سيشرب القهوة معنا أطلبِ من النادل أن يحضر فنجاناً آخر |
Bu bahşişle garsondan benimle yatmasını bile isteyebilirim. | Open Subtitles | بهذا المبلغ يمكنني معاشرة النادلة على الأقل |
Gördün mü, garsondan aynı tepkiyi aldım. | Open Subtitles | أترين؟ ذلك الرد نفسه تماماً الذي حصلت عليه من النادلة. |
garsondan özür dilemek istedim ama o kadar sarsılmıştı ki Cancun'a giden bir gemiye bindi. | Open Subtitles | حاولت أن أصالح النادلة لكنها هربت منّي مسرعة |
Geçen ay çıktığım garsondan mı? | Open Subtitles | النادلة التي خَرجتُ معها الشهر الماضي؟ |
- O zaman garsondan Küba usulü istiyorum. | Open Subtitles | إذن سأطلب من النادلة السندويتش الكوبي |
Sana Portekizli bayan garsondan bahsetmek için. | Open Subtitles | لأخبرك عن النادلة البرتغالية. |
Arizona, St. David'de Burrows'u ve oğlunu gördüğünü sanan bir garsondan ihbar aldık. | Open Subtitles | وردتني معلومة من نادلة أنها تعتقد أنها رأت (بوروز) و ابنه خارج (سانت ديفيد - أريزونا) |
Hayat büyük bir ziyafet gibi olabilir ama sen aptal bir garsondan başka bir halt olamayacaksın. | Open Subtitles | لأن الحياة عبارة عن وليمةكبيرةولكنأنتِ... لستِ سوى نادلة غبية ... . |
garsondan mal sahibine. | Open Subtitles | من نادلة لأصبح مالكة المطعم |