Eşi ile 15 yaşında bir garsonken Michigan'da küçük bir barbekü dükkanında tanışmış. | TED | التقت بزوجها عندما كانت في الخامسة عشر من عمرها وتعمل كنادلة في محل للمشويات بميتشغن. |
Deniz Kuvvetleri'nden yeni çıkmıştı ve ben garsonken hep çalıştığım restorana gelirdi. | Open Subtitles | كان قد أنهى خدمته في البحرية وكنت كنت أعمل كنادلة في أحد المطاعم وكان يأتي لمطعمي دومًا |
garsonken reklâm işimin büyük bir parçasıydı. | Open Subtitles | حسناً، كنادلة المبيعات كانت جزء كبير من عملي. |
Benim arkadaşım. Onunla garsonken tanışmıştım. | Open Subtitles | انه صديق لي قابلته عندما كنت أعمل نادلا |
O benim arkadaşım. Onunla ben garsonken tanışmıştık. | Open Subtitles | انه صديق لي قابلته عندما كنت أعمل نادلا |
Aynısını garsonken de yapmıştım. | Open Subtitles | فعلت الشيء نفسه تقريباً كنادلة |
Oyuncuyken bu kadar repliği hatırlamayı beceriyor da garsonken hamburgerimde domates istemediğimi neden hatırlamıyor? | Open Subtitles | ... و النعومة والرقة التى كيف تتذكر كل هذه السطور ولكن كنادلة لا تتذكر لا طماطم" على شطيرة البرجر خاصتى" |