gayrimenkul projesi yüzünden elinizde bir sürü dava olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأن لديك الكثير من القضايا بسبب .مشروع العقارات الحقيقي |
Birileri bütün Beverly Hills'i satın alarak gelecekte gayrimenkul sahibi olmaya çalışıyor. - Burr ve Swain, bu iş sizin. | Open Subtitles | أحدهم يحاول الاستيلاء على سمسرة العقارات ويشتري |
gayrimenkul fiyatları düştü ve kasaba iflasın eşiğine geldi. | Open Subtitles | بما ادى الى أن قيمة العقارات هبطت و سبب بأفلاس البلدة تقريباً |
Bugünlerde sermayeniz nereden geliyor bilmiyorum ama sizin yerinizde olsaydım bu ara bir gayrimenkul avukatının mali durumumu kurcalamasını istemezdim. | Open Subtitles | لا أعلم من أين تجني نقودك هذه الأيام ولكنني لم أكن لأعين وكيل عقارات ليدير لي ممتلكاتي لو كنت مكانك |
Şuan yakın zamanda Yureyovich'in yaptığı konut dışı gayrimenkul alımına bakıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن المعاملات العقارية غير السكنية الأخيرة أدلى بها Yureyovich. |
Charlotte gayrimenkul yatırımcılarından biri. 20 milyon kronu o ödedi. | Open Subtitles | هذه واحدة من ملاك العقار لقد دفعت 20 مليون |
Senin gayrimenkul seçimlerini yeniden inceledim ve en iyisi bile zayıf durum da. | Open Subtitles | هل؟ لقد اطلعت على الخيارات العقاري الخاص بك، وأنها ضعيفة في أحسن الأحوال. |
Örneğin, sadece Hindistan'da, bir trilyon dolarlık gayrimenkul sermayelendirilmemiş durumda. | TED | على سبيل المثال، تريليون دولار للعقارات لم تستغل في الهند وحدها. |
gayrimenkul bakıyorum. Piyasada güzel evler var. | Open Subtitles | كنت أبحث في العقارات عن منازل جميلة في السوق |
Elbette, gayrimenkul konusunda tecrüben olmadığını görmemiştim. | Open Subtitles | وبالطبع , لم ألاحظ أي خبرات سابقة لك بمجال العقارات |
- Pazar ekinin gayrimenkul sayfası için çektirdiğim resim. | Open Subtitles | هذه صورتي الجديدة في صحيفة العقارات يوم الأحد |
Yatakta kahvaltı şeyleri, üniversite kağıtları, gayrimenkul falan. | Open Subtitles | متعلقات شركته ، أوراق الجامعة ومتعلّقات العقارات |
Anne tarafı gayrimenkul işinden parayı kırmış. | Open Subtitles | عائلته كوّنت ثروة طائلة من العمل في العقارات |
Abin senden çok şey öğrenmiş olmalı-- gayrimenkul uzmanı. | Open Subtitles | لابد أن أخاكِ أعطاكِ بعض المهارت في العقارات |
Hisseler, tahviller, sanat eserleri, gayrimenkul, nedir bunlar? | Open Subtitles | أسهم, سندات,لوحات فنية عقارات ما هذا كله ؟ |
Evet... Rio Rancho'daki gayrimenkul hakkında bilgi istemiştiniz? | Open Subtitles | لقد طلبت بعض المعلومات عن عقارات ريو رانشو |
gayrimenkul portföyleri açısından çok güzel ama laboratuvarda faaliyet olduğunu doğruladık. | Open Subtitles | حسناً، تلك أخبار عظيمة بالنسبة لإستثماراتهم العقارية ولكن لدينا أنشطة مؤكدة تجري بالمعمل |
Enflasyon tekrar tırmanırsa, güvenebileceğimiz tek şey gayrimenkul. | Open Subtitles | إذا عاد التضخم المالي مرة اخرى فإن العقار هو أضمن إستثمار |
Görmeni istediğim yatırım amaçlı bir gayrimenkul var. | Open Subtitles | بخصوص هذا الإستثمار العقاري ، حيث أريدك أن تراه |
Babam gayrimenkul uzmanıydı ve Idaho Falls'da ki tek diyebileceğimiz seçkin Demokratlardandı. | Open Subtitles | و على الموسيقى العائلية. عًمل والدي كمقييم للعقارات و كان ديمقراطياً بارزا.ً و كان الديمقراطي الوحيد في ايداهو فالز |
Yabancı olarak uzayda uygun bir gayrimenkul aradığımı düşünebilirsiniz. | TED | يُمكنكم القول أنني أبحث عن عقار في الفضاء. |
Ve bugün bu bölgeler, herkesin bir parçası olmak istediği, gayrimenkul için biçilmez kaftan. | TED | واليوم، أصبحت هذه الأراضي نقط جذب عقارية يريد الجميع قطعة منها. |
Ernie Nolan, Erco gayrimenkul. | Open Subtitles | (اِيرني نولان) شركة "ايريكو" العقاريه |
Ve karısının söylemesine göre onları ayakta tutan gayrimenkul yatırımlarıymış. | Open Subtitles | وقالت زوجته أنّ الاستثمارات العقاريّة تُبقهم في غنى. |
Kötü gayrimenkul değerlerine çok benziyor. | Open Subtitles | كَانَ خشنَ، ضدّ الله. مثل قِيَمة عقاراتِ سيئةِ. |
Bu adamın zengin bir gayrimenkul yatırımcısı ya da silahlı bir psikopat olması umurumda değil. | Open Subtitles | أنا لا أهتم لو كان هذا الشخص مطوّر عقاري معروف و غني أو مختل عقلي بيده ولاّعة |