Yaklaşık üç hafta sonra, bütün kamp, aramızdan birkaç yüz kişi hariç, gaz odalarına gönderildi. | TED | وبعد ثلاثة أسابيع، المعسكر بالكامل، ما عدا بضع المئات منا، أرسلوا إلى غرف الغاز. |
Oradaki bütün o yazılar yalnızca zaten soyunmuş olan insanları gaz odalarına çekmek için bir tuzaktı. | Open Subtitles | جميع هذه اللوحات الارشادية كانت معلقة ليستدرجوا الضحايا الى غرف الغاز وهم بلا ملابس |
Soyunma odalarından uzanan koridor etrafındaki parmaklıklarla gaz odalarına kadar devam ediyordu. | Open Subtitles | ممر مُوّصل يقود إلى إلى ثكنات نزع ملابس خلال سياجين عاليين إلى غرف الغاز |
"...aksi takdirde derhal gaz odalarına götürüleceklerdi." | Open Subtitles | إذا لم يفعلوا هذا هم سيؤخذون فوراً إلى غرف الغاز |
Akşam saatlerinde, Ukraynalılar Yahudiler'i gaz odalarına sokuyor ve onları vuruyorlardı. | Open Subtitles | في المساء، يقتاد الاوكرانيون اليهود الى غرفة الغاز |
"Kendileri de kurbandı ve sıraları gelince gaz odalarına götürülüyorlardı." | Open Subtitles | هم أنفسهم كانوا ضحايا وهم كانوا تباعاً وضعوا فى غرف الغاز عندما جاء دورهم |
"Sağ taraftakileri hemen gaz odalarına götürüyorlardı." | Open Subtitles | الطابور الأيمن أخذوهم مباشرة إلى غرف الغاز |
"...sakinleşiyor, gaz odalarına ellerinde oyuncakları..." | Open Subtitles | يصبحواهادئين ويدخلوا الى غرف الغاز يلعبون |
Yerdik onları, sahipleri gaz odalarına gönderilirken. | Open Subtitles | بينمـا كان يُسـاق أصحابها إلى غرف الغاز. |
Birkenau'nun ilk zamanlarındaki kulübeden bozma gaz odalarına kadın ve çocukların götürülüşünü nasıl izlediğini gözler önüne seriyordu. | Open Subtitles | يكشف كيف راقب النساء والأطفال المأخوذين إلى غرف الغاز المرتجلة "مبكّراً في الأكواخ في "بيركنوه |
Slovakyalı Yahudiler, 29 Nisan 1942'de, gaz odalarına 3 km mesafede olan bu noktada trenlerden indirilip SS'lerce "seçme"lere tabi tutuldular. | Open Subtitles | وصل اليهود السلوفاك بالقطارات وتوقفواعلى بُعد 2 ميل من غرف الغاز فى 29 إبريل 1942 وواجهوا "الإختيار من قبل الـ "إس إس |
Auschwitz'deki ilk mahkûmlar, öldürüleceklerinde kampta infaz edilmemiş Almanya'daki gaz odalarına gönderilmişti. | Open Subtitles | لذلك سجناء "آوشفيتس" الأوائل الّذين سيسمّمون بالغاز لم يُقتلوا في المعسكر لكن نـُقـلوا إلى غرف الغاز في ألمانيا |
Bittabi Almanya'ya, gaz odalarına gönderiliyorlardı. | Open Subtitles | (وكانوا يرحلونهم إلى (ألمانيا ليتم إعدامهم فى غرف الغاز |
Burası da gaz odalarına giden yoldu. | Open Subtitles | وهذا كان الطريق إلى غرف الغاز |
Zihnen tedavisi mümkün olmayan ve ayıplanan bireyler deney amaçlı gaz odalarına yollandı. | Open Subtitles | الأشخاص المعاقون ذهنياً تم (توصيفهم على أنهم (بذرة فاسده "مصيرهم "غرفة الغاز التجريبيه |