Ve daha sonra gazetecilerin öldürüldüğü yerleri haritada işaretledik. | TED | ومن ثم، أضفنا إلى ذلك خريطة من المناطق التي يجري قتل الصحفيين فيها. |
gazetecilerin konukları rahatsız etmemeleri için... her giriş çıkışa adamlar yerleştirilsin. | Open Subtitles | احرص على التأكد من وقوف رجال على كل المداخل لإبقاء الصحفيين بالخارج |
gazetecilerin beni köşeye sıkıştırmasını istemedim. | Open Subtitles | لأنني لم أُريد أن أُحاصر من قبل الصحفيين. |
Tarafsızlık, pek çok kez biz gazetecilerin, asıl sorumluluklarımızı saklamak için kullandığımız bir bahanedir. | TED | الحياد هو عذر نستخدمه نحن الصحفيون للاختباء من مسؤوليتنا الحقيقية. |
Başka gazetecilerin sözlerini yazma yasağıyla ilgili bir duyuru. | Open Subtitles | أى مذكره من المراسلين هى أقتباس من مراسلين اخرين |
Çalışırken gazetecilerin sette dolaşmasından hoşlanmam. | Open Subtitles | و لكني عادة لا أحب وجود الصحفيين هنا ولا أحبهم أن يراقبوني و أنا اعمل |
Cesetle beraber git. gazetecilerin takip etmediğinden emin ol. | Open Subtitles | ستكرب مع الجثه, تأكد من عدم ملاحقة الصحفيين لك |
gazetecilerin oteline saldırı emrini onun verdiği belli. | Open Subtitles | و الذي من الواضح أنه أمر بهجوم اليوم على فندق الصحفيين اليوم |
Siz gazetecilerin levhayı okuyamayışına şaşıyorum. | Open Subtitles | انا اتعجب من عدد الصحفيين الا ترى إشارتي |
1972'de, Branzburg ve Hayes davasında, bu mahkemede gazetecilerin yargılanması için bir karar alınacaktı. | Open Subtitles | في عام 1972، في برادسبيري هيس هذه المحكمة حكمت ضد حق الصحفيين بالاحتفاظ باسماء مصادرهم أمام هيئة المحلفين |
Neticede, öğrencilerin dinlenmesi, gazetecilerin evlerine girilmesi orantılı bir karşılık gibi görünmeye başlıyordu. | Open Subtitles | بحلول النهاية ، والتنصت على الطلاب الصحفيين واقتحام المنازل ،بدأ سليمًا مثل استجابة منطقية |
Eskiden gazetecilerin boyunlarını kırmadan nasıl hikaye hazırladıklarını anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف ينشر قدماء الصحفيين الأخبار دون كسر رقبة أحد |
Bu alan yabancı gazetecilerin fotoğraf çekmesi için hazırlandı. | Open Subtitles | المساحة التي تم إعدادها أمام قسم الصحفيين الدوليين هي منطقة التصوير |
Uluslararası gazetecilerin de bulunduğu yedi kişilik bir grup geldi. | Open Subtitles | سبعة، من بينهم مجموعة من الصحفيين الدوليين. |
İspanyolca'da gazetecilerin sahip olması gereken tutumu tarif eden çok güzel bir kelime var. | TED | اللغة الإسبانية لديها كلمة عظيمة لوصف الموقف الذي يجب أن يتخذه الصحفيون. |
Drama, okuyucu sayısı veya kendi görüşlerini yaymak için gazetecilerin sık sık görüş ayrılıkları olur. | TED | كثيرًا ما تسبب الصحفيون في تفاقم الانقسامات تحت مسمى الدراما أو أراء القراء أو لخدمة آرائنا الخاصة. |
Bütün gece insanlar bize kral muamelesi yaptı. Londra'daki gazetecilerin sloganı: "Herkes bizden nefret eder ama biz bunu takmayız." şeklindedir. | Open Subtitles | الناس يعاملونا كالعائلة المالكة في لندن الصحفيون شهداء، الجميع يكرهنا و نجن لا نهتم |
Sayısız makale iptal ederiz çünkü gazetecilerin çok sayıda isimsiz kaynağı vardır. | Open Subtitles | لأن المراسلين يَعتمدونَ أيضاً بشدّة على المصادرِ الغير مسماةِ. والسبب الوحيد ذلك هذه القصّةِ أصبحتْ ذات نهايات مدبّبةَ |
Yarım saat önceki Beyaz Saray açıklamasına göre eski başkan Finnegan gazetecilerin salıverilmesini pazarlık etmek için özel temsilci olarak gidiyor. | Open Subtitles | منذ ثلاثون دقيقة أعلن البيت الأبيض أن الرئيس السابق "فينجان" سيكون مبعوث خاص كي يتفاوض على إطلاق سراح الصحافيان |
gazetecilerin beni politikada güç kazanmak için boşanmakla suçlaması haber değil. | Open Subtitles | ليس لأجل أخبار الصحفي الذي إتهمني بطلاق زوجي لمكسب سياسي |
Gazze'deki işim, Gazze'de olan biteni anlatmak için yurduma gelen gazetecilerin işlerini tertip etmek. | TED | عملي في غزة هو ترتيب كل شيء للصحفيين الذين يأتون إلى وطني لنيقلوا الأخبار والقصص التي تحدث في غزة. |
Bana gazetecilerin gelmeyeceğine dair, söz vermişlerdi. | Open Subtitles | لقد وعدونى بعدم وجود أى صحفيين هناك |
Tam gazetecilerin aradığı bir şey. | Open Subtitles | إنه الشيء الذي يعيش من أجله الصحافيون |
Tüm gazetecilerin girişini yasaklamışlar. | Open Subtitles | جميع الصحفييون الآخرين تم منعهم من دخول موقع الحادث. |
Bu da hukuki mekanizmanın, vergi kurumlarının, gazetecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının neler döndüğünü anlamasını gerçekten güçleştiriyor. | TED | فمن الصعب جداً تطبيق القانون أو السلطات الضريبية والصحفيين والمجتمع المدني لفهم حقيقة ما يجري. |