"gazeteciliğin" - ترجمة من تركي إلى عربي

• الصحافة
• صحافة
• للصحافة
• الصحافةِ
• والصحافة

Eğer topluma faydası olmayacaksa, gazeteciliğin mahiyeti nedir ki?
ما هو جوهر الصحافة إذا كانت لا تفيد المجتمع؟

Öyleyse, gazeteciliğin hikayeleri tamamen küresel olarak ele almakta bu kadar geç kalmış olması şaşırtıcı görünüyor.
لذلك، يبدو الأمر مذهلاً أن الصحافة كانت متأخرة جداً في تغطية القصص بطريقة عالمية صحيحة.

Ayrıca gazeteciliğin, teknolojinin getirdiği olanaklardan korkmak yerine onları kullanmaya başlamakta bu kadar yavaş kalmış olması da çok şaşırtıcı.
ويبدو الأمر صاعقاً أيضاً أن الصحافة كانت بطيئةً جداً في الإنتباه للإمكانيات التي توفرها التقنية، بدلاً من كونها خائفةً منها.

Ne zamandan beri araştırmacı gazeteciliğin erdem örneği 60 Dakika'nın içeriğine avukatların karar vermesine izin veriyor?
لو أردت يمكن أن أضع منتجا آخر ليشرف على برنامجك منذ متى ونموذج صحافة التحقيقات

Roy Thomson bir gazeteci değildi fakat gazeteciliğin sahip olduğu en yakın arkadaşı oldu.
لم يكن تومسون صحفيا ولكنه كان أفضل صديق للصحافة

İyi gazeteciliğin temelinde bu yatmaz mı?
أليس هذا أساسُ الصحافةِ الجيّدة؟

dedi. Bu karşılıklı karışıklık bizi araştırma ve gazeteciliğin çelişen uygulamaları üzerine bir makale yazmaya itti.
وهذا الارتباك، هذا الارتباك المتبادل، دفعنا إلى نشر ورقة بحثية عن الأخلاق المتضاربة والممارسات المتناقضة في البحث والصحافة.

Bu işi, gazeteciliğin meslek olarak zor olduğunu ve fikir ve görüşlerin tartışılmasını desteklemede hep rolü olduğunu ve her zaman da olacağını bilerek yapıyoruz.
ونقوم بذلك العمل ونحن على علم بأن الصحافة تعاني بصفتها مؤسسة، ودائمًا لديها دورٌ لتلعبه، وستستمر على ذلك من أجل دعم تبادل الآراء ووجهات النظر.

gazeteciliğin içini dışını bilirim.
أعرف كل الخلفيات والدهاليز المتعلقة بعالم الصحافة

Seni gazeteciliğin büyüsüne kaybetmeyeceğimizi bilmek güzel.
يمكننا القول أنك غير منجذب لعالم الصحافة

Bu yüzden gazeteciliğin Sibiryası olan ölüm ilanlarını yazmaya başladım.
لذا أنتهيت بكتابة الوفيات و التى هى سايبيريا الصحافة

gazeteciliğin yükselen ismi Kernan gözden düştü.
كيرنان، الاسم اللامع في عالم الصحافة تم تلطيخه

Ölüm ilanları, gazeteciliğin önemli bir biçimi.
إن النعي هو نموذج توقيع من الصحافة.

Bu gazeteciliğin ilk kuralı falan değil.
تلك ليست القاعدة الأولى صحافة.

Çoğu zaman "katılımcı gazeteci" ya da "vatandaş gazeteciliği" vs diye nitelendirilen gazeteciliğin olumlu yönü. Gerçekte, insanlara daha önce olmayan dile getirme imkanı veriyoruz ve her zaman orda olan ve henüz ortaya çıkarılmamış bilgilere ulaşma imkanımız oluyor.
إنه الجانب الإيجابي لما قد يسمى أحياناً الصحافة المشتركة أو صحافة المواطن و هلم جرا و في الواقع نحن نعطي الناس الذين لم تكن لديهم المقدرة على التحدث من قبل نوعاً من الصوت و لدينا الإمكانية من الوصول لمعلومات لطالما كانت موجودة و لكن كانت غير ملموسة من الأساس

Ne zamandan beri araştırmacı gazeteciliğin erdem örneği 60 Minutes'in içeriğine avukatın karar vermesine izin veriyor?
منذ متى ونموذج صحافة التحقيقات يسمح للمحامين ليحددوا محتوى الأخبار في (ستون دقيقة)؟

(Gülüşmeler) Geldi ve muhtemelen gazeteciliğin yeni bir çağı açıldı.
(ضحك) لقد وصل، وربما نشهد أيضاً عهداً جديداً للصحافة.

Doğru Tasarruf, finans gazeteciliğin People dergisidir ve bu da, şu andan itibaren sona erdi.
(التوفير الناجح) هي مجلة الناس للصحافة المالية حالياً . وهنا ينتهي المطاف من الآن و...

Onun hakkında yazmama ve yazımın konusu olmasına rağmen gazeteciliğin ilk kuralını kırmış ve hakkında yazdığım kişiye aşık olmuştum.
وذلك على الرّغم من الحقيقة ... بأنّني كنت أكتب عنه ... وهو يجب أن يكون موضوعي "موكِب أيّام ولاية "داكوتا لقد كسرت أول قاعدة للصحافة ... وغرِقتُ في الحبّ مع موضوعي

gazeteciliğin ilk kuralıdır bu.
ذلك مثل الصحافةِ 101.

Bu yüzden -- yine, bu beş sene önce -- gazeteciliğin ve sanal gerçekliğin birlikte yapılması yarı olgun bir fikirden daha kötü olarak düşünülüyordu ve finansmanım yoktu.
لذلك، مرة أخرى، كان هذا قبل خمس سنوات-- حيث أن العمل على الواقع الإفتراضي والصحافة معًا كان يعتبر أكثر من مجرد فكرة غير واقعية، وكنت أفتقر إلى التمويل.