Gerek yapmaya çalıştığım ve gerekse Gazetenizin belirtmeye çalıştığı şudur ki, ben insanların taleplerine cevap vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | ما افعله و اوافق صحيفتك الانجليزية فى هذه المسألة هو أننى استجيب لإرادة الناس |
Bu şifreyi Gazetenizin baş sayfasında yayımlamanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تطبع هذه الشيفرة على الصفحة الأولى من صحيفتك |
Gazetenizin bunu alt edebilecek kaynağı olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تظن أن صحيفتك تملك الموارد لتتحمل هذا الشيء؟ |
Gazetenizin de yazdığı gibi Bay Wolkowska şu andan itibaren cezasını tam olarak çekecektir. | Open Subtitles | كما أشارت صحيفتك بنفسها السيد والكوسكا سيقضي عقوبته كاملة تبدأ فوراً |