Geçenlerde, Suriye veya Gazze'de devam eden savaşlar gibi, farklı çatışmalardan getirilen veya sahnelenen görüntüler gördük. | TED | في الآونة الأخيرة, كما في الحرب الدائرة في سوريا أو في غزة, شاهدنا استغلال صور تم جلبها من صراعات مختلفة. |
Gazze'deki işim, Gazze'de olan biteni anlatmak için yurduma gelen gazetecilerin işlerini tertip etmek. | TED | عملي في غزة هو ترتيب كل شيء للصحفيين الذين يأتون إلى وطني لنيقلوا الأخبار والقصص التي تحدث في غزة. |
Gazze'de iş bitirici ve gazeteci olmak zor ve tehlikelidir. | TED | أن تكون صحفياً وترتب اللقاءات الصحفية هو أمر خطير في غزة. |
Bu, Gazze'de kadınlara karşı olan ön yargıları değiştirdi, bu tarz işler erkek işidir şeklindeki ön yargıları. | TED | لقد غير الصورة النمطية عن النساء في غزة. حيث كانت تسند تلك الأعمال للرجال. |
Geçen ay Gazze'de El-Cezire kanalı tarafından kullanıldı. | TED | في الشهر الماضي فقط أستخدمتها قناة الجزيرة في غزة |
İlerde Gazze'de doktorluk yapsın diye tıp fakültesine gönderilmiş. | Open Subtitles | وأرسله إلى المدرسة الطبية ليكون كطبيب في غزة |
Yönetimin gayri resmi olarak desteklediği Fetih unsurları hâlâ Gazze'de. | Open Subtitles | لا تزال هناك عناصر من حركة فتح في غزة والسلطة تدعمهم بشكل غير رسمي |
Biz kimseye bir şey anlatmayız. Kendisi Gazze'de ve Gazze Hamas'ın elinde. | Open Subtitles | لا يمكننا ان نخبره بشيء انه في غزة وغزة تدار عبر حماس الأن |
Nessa ve Atika Halabi'nin yedi yıl önce Gazze'de kaçırıldığını biliyorum. | Open Subtitles | اعرف ان نيسا وعاتيكة حلبي تم خطفهم في غزة |
Gazze'de yaşıyorum, havaalanı yok. | TED | لأنني ببساطة ،أعيش في غزة ولا يوجد مطار هناك ، |
İşin komik tarafı Gazze'de bana Bay Rambo diyorlar. | TED | والمضحك في الموضوع أنهم يدعونني في غزة بالسيد "رامبو ". |
Şey... Gazze'de bizim için şoför olarak çalışıyordu olaydan sonra Atika'yı bebekle birlikte buraya getirdik. | Open Subtitles | لقد عمل كسائق لنا في غزة ولذلك |
Yedi yıl önce. Gazze'de bir araba kazasında. | Open Subtitles | قبل سبع سنوات في حادث سيارة في غزة |
Fakat Gazze'de ikisi de eksik. | TED | كلاهما يُشكلان عجزًا في غزة. |
Eğer seni bir daha orada görürsem bir sonraki işinin Gazze'de trafik polisliği olduğundan bizzat emin olurum. | Open Subtitles | أذا رأيتُكَ هناك مرة اخرى، سأحرصُ بشكلٍ شخصي على أن يكون عملُكَ القادم هو تنظيم حركة السيارات في (غزة) |
Nimah, 2011'de Gazze'de yaşadığını söyledi ama o sıralar seyahat kısıtlamaları çok sertti, geçebilmenin tek yolu bir Filistinlinin giriş izni olmuştur, ki bu da adına uymuyor. | Open Subtitles | لقد أخبرتني (نعمة) أنك مكثت في (غزة) عام 2011 ،ولكن قيود السفر في تلك الفترة كانت مشددة والطريقة الوحيدة للدخول هناك |
İsrail ile savaşırken hatırlayamadığım kadar eskiden Gazze'de bir çocuktum askerlere taş atardım. | Open Subtitles | لا يُمكنني تذكر وقت ما لم أكُن أحارب فيه الكيان الصهيوني (كولد في (غزة |
Gazze'de bir kalenin lordu. | Open Subtitles | هو قائد في"غزة ". |
Ya da Simon'un Gazze'de tanıştığı arkadaşı. | Open Subtitles | أو .. من صنع أصدقاء (سايمون) في غزة |
Gazze'de yaşadı. Bunu biliyoruz. | Open Subtitles | لقد قضى وقتاً في (غزة)، نحن نعلم ذلك |